Bodrum’da Renkli, Farklı ve Çok Lezzetli Hikayeler Yaşıyorum

Bodrum'da geçirdiğim her gün, her seferinde istisnasız farklı bir hikayeye dönüşüyor benim için. Bazen neşeli bir sofra, bazen dingin bir koy, bazen yıldızların altında bir dans. Mekânlar sadece yemek yediğiniz değil, duygular yaşadığınız yerler haline geliyor. Şıklık ve samimiyetin iç içe geçtiği bu adreslerde her detay, sizi biraz daha iyi hissettirmek için tasarlanmış. Yarımadanın bir ucundan diğerine uzanan bu rota, Bodrum’u sadece bir tatil beldesi olmaktan çıkarıp bir yaşam tarzına dönüştürüyor.
Ahmet Ustam Ocakbaşı – Türkbükü

“Bodrum’da sadece deniz ürünü yenir” efsanesini bir kenara bırakın çünkü Ahmet Usta geldi! İstanbul’daki sıcak ve samimi ruhunu Bodrum’a taşıyan bu ocakbaşı, masaların enerjisini resmen yükseltiyor. Kadın kadına rakı-balık değil de şalgam-Adana gecesi yapmak isterseniz, burası birebir. Sadece yemek değil, o masa sohbetleri, çalan müzikler ve birden başlayan kahkahalarla gece başlı başına bir eğlenceye dönüşüyor. Üstelik mekânın öyle bir enerjisi var ki daha girerken “Burası bizim masa” hissi veriyor. Şefin her tabakta kendini göstermesi de cabası. Samimi, eğlenceli ve lezzetli.
Bonventi – Yalıkavak

İtalyan esintileriyle dolu bu şık beach ve restoran, Yalıkavak’ın kalbinde ama rüzgarlar İtalya’dan esiyor. İstanbul’daki The Olden’dan tanıdığımız Gürol Yığar burayı çok konuşulacak bir mekân haline getirmeyi başarmış. Tilkicik Koyu’nun sakinliğiyle, Bonventi’nin zarif tarzı birleşince ortaya tam bir “hem havalıyım hem cool’um” mekânı çıkmış. Şezlongda kokteylinizi yudumlayıp ardından tepedeki restoranda romantik bir akşam yemeğine geçebilirsiniz. Bonventi’nin her köşesi Instagram’a layık güzellikte. Hem sofistike hem huzurlu.
Barbun – Gölköy

Barbun’un romantizmi denizden esen rüzgarı gibi öyle hafif hafif değil, net ve etkileyici. Daphnis Otel’in iskelesinden kumsala uzanan uzun masaları ve günbatımı fonunda servis edilen mezeleriyle adeta bir aşk mekânı Barbun. Sessiz, huzurlu ve çok “özel” hissettiren bir havası var. Mezeler klasik ama şef dokunuşlarıyla çok daha rafine. Deniz ürünlerine ise mükemmel yorumlar getirdikleri bir gerçek. Bence burası ilk buluşmalara da yıllardır süren ilişkilerin tazelenmesine de iyi gelir. Sessizliğin içindeki o müzik, rüzgârın fısıltısı ve deniz kokusu... Barbun’da her şey dozunda.
Tuz Duman – Gümüşlük

Gümüşlük’ün bohemliğine yakışan, düşük perdeli ama yüksek lezzetli bir mekân. Metal tabaklar, sahile atılmış masalar ve bir Michelin yıldızlı restoran ayarında yemekler... Tuz Duman hem salaş hem çok “özgün.” Deniz ürünleri sevenler için tam bir cennet. Girişteki gökkuşağı bayrağıyla gönlümü kazanan bu mekân, samimi tavrıyla herkesin kendini iyi hissettiği bir yer. Sakin ama etkileyici. Hani öyle çok plan yapmadan çıkarsınız ya evden, ama rotanız aslında bellidir... İşte orası Tuz Duman.
Mai – Yalıkavak

Yalıkavak’ın en sevilen butik otellerinden Yaz’ın içinde yer alan Mai, bu sezon bambaşka bir enerjiyle karşımızda. Zaten otelin yıllardır kalburüstü bir müdavim kitlesi vardı, ama şimdi Mai'nin yenilenen haliyle çıta daha da yukarı çıktı. Akdeniz dokunuşlarıyla hazırlanan menüsü tam bir yaz kaçamağı hissi veriyor: ferah, taze ve hafif. Gün batımında denize karşı esen o tatlı rüzgarla birleşince, ortaya çıkan atmosferin tek kelimeyle büyüleyici olduğunu söyleyebilirim. İster romantik bir akşam yemeği ister öğle yemeği keyfi ve kız kıza uzun bir yaz sohbeti... Her anı özel hissettiren bir yer Mai. Yalıkavak sahillerinde sakin ama şık bir akşam arıyorsanız, buraya mutlaka uğrayın.