Denedim: Sadece Kendime Ayırdığım 24 Saat

Emma Chamberlain, çok eskiden tek başına hafta sonu için bir otele gidip bir-iki gece kaldığı, kendi başına vakit geçirdiği videolar çekerdi. Bilmiyorum hatırlayanınız var mıdır? Ben bu videoları izlemeye bayılırdım. Tek başına olmayı belki biraz fazla seven biri olarak, solo tatiller benim gözümde ışıkların yanması için zaten yeterli. Hele ki bu tatil, tüm gün aktivite peşinde koşmayı gerektiren yurt dışı gezilerinden ziyade huzurlu bir otel tatiliyse… İşte o zaman kendini şımartmanın ve kendi ritminde yaşamanın tadını iyice çıkarabiliyorsun. Tam da bu yüzden, Qualia Spa’yı deneyimlemek için çıktığım ve Radisson Collection Hotel Bodrum’da bir gece geçirdiğim bu davet, benim için reddedilemeyecek teklifti.

Şimdi hemen şunu canlandırın: Birkaç gün önce Amsterdam’daki harika bir müzik festivalinden dönmüşüm. Üç gün boyunca saatlerce dans etmiş, her gün yaklaşık 35 bin adım atmışım. Sağanak yağmur altında ıslandığım, çamura battığım ve üşüdüğüm anlar da kayıtlara geçsin istiyorum. Sözün kısası bolca eğlenmiş olsam da bir o kadar da yorgundum. Döndüğümde bu tatilin beni bekliyor olduğunu bilmek, adeta hayata tutunmamı sağladı. Yaptırdığım her işlemden maksimum verim almak artık kaçınılmaz olmuştu. 

Sabahın erken saatlerindeki uçağımızla Bodrum’a iniş yaptık. Otele giden uzun ve virajlı yolun ardından, bence hepimiz dinlenmeye ve yenilenmeye hazırdık. Qualia Spa’yı gezip yaptıracağımız işlemlere karar vermeden önce, markanın kurucusu Mahir Gündüz’den aldığımız tüyolar, doğru bilinen yanlışlar ve farklı teknikler hakkındaki bilgiler “Bunun üzerine daha detaylı bir içerik hazırlasam mı ya?” diye bile düşündürttü.

Kendisinden, yaptırabileceğimiz işlemler için doğru bir sıralama da öğrendik. Özellikle güneşlenmeden önce klasik bir hamam bakımı, ardından ise masaj uygulaması yaptırmamızı önerdi. Buna ne kadar sevindiğimi anlatamam; çünkü geçtiğimiz Ekim ayında hayatımda ilk kez hamama gittiğimden beri başka bir şey düşünemez oldum. Ben bir hamam kadınıymışım. İstanbul’a döndüğümde düzenli olarak hamama gitmek için kendime söz verdim.

Randevu saatim geldiğinde, önce hamama gidip güzel bir kese, köpük ve yıkanmanın tadını çıkardım. Göbek taşına, üzerimdeki tüm yükleri ve bırakmak istediğim ne varsa bıraktım. Ardından, ilk kez deneyeceğim Bali masajı için masaj odasına doğru yol aldım. Masajda kullanılacak yağı önceden seçebiliyorsunuz; kokuya duyarlı olanlar ve aromaterapi tutkunları bu detayı eminim çok sevecektir. Ben de parfümlerimde de sıkça tercih ettiğim bir nota olan Vetiver’i seçtim. Meğer bu yağ, sahip olduğumuz enerji bağlarını kesmeye de yarıyormuş. (Bu bilgi kararımı etkilemedi dersem yalan olur!)

Omuzlarımdaki tüm yükü hafifleten, günün yorgunluğuyla beni ekstra mayıştıran harika bir masajın ardından, bornozumla odama döndüm. Kurtlar gibi acıkmamış olsaydım, muhtemelen geldiğim gibi yatağa uzanır ve hemen uykuya dalardım. Ama bedenimi beslediğim bu muhteşem günün sonunda, karnımı ve ruhumu da doyurmak için hazırlanıp kendimi akşam yemeğine gitmeye ikna ettim. İyi ki de etmişim; çünkü önüme gelen her tabak, bir öncekinden daha güzeldi. Kabak tatlısı ile kapanışı yaptıktan sonra harika bir gece uykusunu garantiledim. Yastıklara gömülüp, alarmsız bir sabaha uyanmanın tadını çıkardım.

Ben maalesef ki “her şeyi yapayım, bir deneyimi sonuna kadar yaşayayım” diye programını fazlasıyla doldurabilen tiplerdenim. Ertesi gün de erken kalkıp gym’i denemek, yoga yapmak, ardından sauna ve denize girmek gibi planlarım vardı. Fakat bu kez kendimi durdurdum ve yavaşlamanın tadını çıkardım. Yatağımda sabah kahvemi içtim, elimden düşüremediğim kitabımı okudum (merak edenler için: Milan Kundera – Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği) ve biraz balkonumda güneşlendim. Sonra da otelimizin yer aldığı mavi bayraklı Aspat Koyu’nda bol bol yüzdüm. O an, bazen kendimize gereksiz stresler yarattığımızı düşündüm. Bu yavaş sabah, bana sıkışık bir programdan çok daha fazla huzur verdi.

Her güzel şey gibi bu gezi de tadında ama oldukça kısaydı. İstanbul’a, tamamen rahatlamış bir şekilde ve yumuşacık olmuş tenimle döndüm. Kendime, daha çok böyle kaçamaklar yaratmak için söz verdim. Bir sonraki hamam keyfim için de The Galata Istanbul Hotel’de yer alan ve Qualia’nın hizmet sunduğu Tarihi Çeşme Hamamı’nı hemen listeme ekledim.