Formentera’ya İner İnmez “Burası Gerçekten Başka Bir Dünya” Dedim

Formentera’da sürekli bir şey yapma telaşından uzak, “hiçbir şey yapmamanın” keyfine varıyorsunuz.
formentera-seyahat-rehberi.png
Getty Images

İspanya’nın ve Balear Adaları’nın en küçüklerinden biri olan Formentera, sakinliğiyle büyüleyen bir Akdeniz cenneti. Beyaz kumlu plajları, turkuaz sularıyla adeta dünyadan izole edilmiş bir köşe. Bir zamanlar Bob Dylan ve Jimi Hendrix gibi hippilerin sığınağı olan Formentera, şimdi zenginlerin yatlarını demirleyip Ibiza’daki yoğun bir haftanın ardından rahatlamak için tercih ettiği bir lüks destinasyon haline gelmiş durumda.

Ne bir havaalanı var ne de kalabalıklar. Sadece ana noktaları birbirine bağlayan birkaç yol, hepsi bu. Ancak bu sadelik, adanın en büyük ayrıcalığı. Beyaz badanalı plajlar, akua-marin sular, bohem pazarlar ve Ibiza bölgesinin en lezzetli yemeklerinden bazıları burada sizi bekliyor. Huzuru, sadeliği ve doğallığıyla, kışın gri ve yağmurlu günlerinde aklınıza gelmeye devam edecek türden bir yer. Formentera’da insanı içine çeken bir dinginlik var. Burada zaman yavaşlıyor, doğayla baş başa kalmanın, gerçek anlamda dinlenmenin ne demek olduğunu yeniden keşfediyorsunuz.

Plajların Tadını Çıkarın

Formentera, göz alıcı plajlarla dolu bir ada ve hangisini seçeceğinizi daraltmak gerçekten zor olabilir. Ancak, dünyadaki en iyi 10 plaj arasında defalarca yer almayı başaran birkaç plajdan biri var: Ses Illetes. Beyaz kumlu plajları ve kristal berraklığındaki suları ile burada adeta Karayipler’deymişsiniz gibi hissedebilirsiniz – gerçekten unutulmaz bir deneyim.

Adanın en kuzey ucunda yer alan S’Espalmador, ıssız bir doğa koruma alanı olup muazzam manzaralar sunuyor. Burada da Ses Illetes’taki gibi saf sular ve yumuşacık beyaz kumlar sizi bekliyor ancak turist yoğunluğu daha az. Eğer tekneyle gitmeyi planlıyorsanız güneş kremi ve yiyecek getirmeyi unutmayın çünkü adada hiçbir hizmet yok.

Ada üzerindeki en uzun plaj olan Platja Migjorn, 6 km uzunluğunda bir sahile sahip. Plajın dönemeçli yapısı sayesinde rüzgardan korunuyor. Burada rahatlayabilir, şnorkelle yüzebilir veya plaj boyunca sıralanan restoranlardan birine uğrayabilirsiniz.

Es Cavall d’En Borras, marinadan kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alıyor, bu da plaja geldiğinizde hemen ulaşmanızı sağlıyor. Ayrıca, Ibiza’ya dönmeden önce gün batımını izlemek için harika bir nokta.

Roccabella, adanın kuzeydoğusunda bulunan korunaklı bir koy, bebekler ve küçük çocuklar için mükemmel bir plaj. Düşen sularla birlikte kayalık havuzlar keşfetmek için harika bir yer.

Calo des Mort, beyaz kum, kayalıklar ve berrak suların mükemmel bir birleşimi. Bu küçük plaj, sakin bir ortamda denizin tadını çıkarmak isteyenler için ideal bir seçim.

Deniz Altını Keşfedin

Adayı farklı bir perspektiften görmek için bir tekne kiralayabilirsiniz. Adanın daha sakin köylerini keşfedebilir ve plajdan görünmeyen deniz canlılarıyla karşılaşabilirsiniz. Formentera’nın denizaltı dünyası, en az plajları kadar etkileyici. Adadaki dalış merkezleri sayesinde su altındaki büyüleyici kaya oluşumlarını, zengin biyoçeşitliliği ve Akdeniz’in en büyük batığı olan Don Pedro’yu keşfetme şansınız var. 140 metreden uzun olan bu yük gemisi, suyun derinliklerinde keşfedilmeyi bekliyor. Eğer tüplü dalış ve neopren kıyafetler size biraz uzak geliyorsa endişelenmeyin, dalışı sıfırdan öğrenmeye başlayabilir ya da daha hafif bir keşif için şnorkelle yüzmeyi tercih edebilirsiniz. Formentera’nın berrak sularının altında saklı yaşam, her seviyede maceraperest için keşfe açık.

Adanın Fenerlerini Keşfedin

Bana göre Formentera’nın en etkileyici duraklarından biri de fenerleri. Yüksek kayalıkların üzerinden denizi izleyebileceğiniz bu noktalar, manzaralarıyla sizi adeta büyülüyor. Bunlar arasında en bilinenlerden biri, Cap de Barbaria Feneri. Sinema filmlerinde boy göstermesiyle tanınan bu fener, aynı zamanda La Cueva Foradada adlı kayalardaki doğal bir oyuk sayesinde sizi doğrudan kayalığın ucundaki küçük bir terasa götürüyor. Buradaki manzara gerçekten nefes kesici.

Kaçırılmaması gereken bir diğer fener ise La Mola Feneri. Adanın en yüksek noktasında yer alan bu simgesel yapı, çevresindeki dramatik manzaralarla Formentera’nın ruhunu yansıtıyor. Son olarak, La Savina Feneri’nden bahsetmemek olmaz. Limana bu kadar yakın olması sayesinde, adaya ayak bastığınızda göreceğiniz ilk yapı olacağı gibi, ayrılırken de son bakışınız muhtemelen ona olacak.

Beyaz Badanalı Köylerde Dolaşın

Formentera’nın dört bir yanında, klasik Akdeniz tarzında inşa edilmiş yapılar göze çarpıyor: sade, işlevsel ve her zaman bembeyaz. Ada toplamda altı kasaba ve köyden oluşuyor ancak kalbi Sant Francesc’te atıyor. Yaklaşık 3000 kişilik nüfusuyla adanın merkezi olan bu küçük başkent, aynı zamanda en bilinen pazarların kurulduğu, çeşitli hizmetlerin ve restoranların bulunduğu bir buluşma noktası.

Adaya ilk ayak bastığınızda karşılaşacağınız yer ise La Savina. Feribotların yanaştığı bu liman kasabasında yaz aylarında demirlemiş çok sayıda tekneyle hareketli bir liman manzarası sizi karşılıyor. Bunun dışında adanın daha küçük yerleşimlerinde, yani Sant Ferran, Es Pujols, Es Caló de Sant Agustí ve El Pilar de la Mola’da dolaşmak da ayrı bir keyif. Her biri kendine has bir karaktere sahip bu köylerde yürürken Formentera’nın sade ama büyüleyici ruhunu daha yakından hissedeceksiniz.

Asla Sıkılmayacağınızı Fark Edeceğiniz Aktiviteler 

Ses Salinas Doğal Parkı, vahşi yaşam için zengin bir yaşam alanı. Buradaki dünyaca ünlü tuz bataklıkları ve sulak alanlar, doğa severler için harika kuş gözlemi fırsatları sunuyor. 

Uzun bir plaj günü sonrası, Sant Francesc Xavier'e gidebilirsiniz. Burası adanın en hareketli kasabası. Burada alışveriş yapmak isterseniz fazla göz alıcı ve şık butiklerle karşılaşabilirsiniz. Ayrıca muhteşem restoranlar ve yerel zanaatkârların el işlerini sattığı sabah pazarları da sizi bekliyor. Kaçırmayın derim.

Adanın en yüksek noktalarından biri olan El Mirador'dan gün batımını izleyebilirsiniz. Bu noktadan, tüm ada boyunca ve Ibiza'ya kadar uzanan inanılmaz manzaralar eşliğinde gün batımını izlemek harika bir akşam keyfi sunuyor.

Eğer yüksek sesle çalan house müziğiyle eğlenmek size göre değilse, Flower Power etkinliğine katılabilirsiniz.  Formentera çok uzun yıllardır devam eden bir gelenek olarak her yaz, hippi köklerine geri dönüyor ve üç açık hava partisine ev sahipliği yapıyor. Etkinlikler 20:30'da çocuklar için eğlenceli aktivitelerle başlıyor, ardından uzun bir gece başlıyor ve 60'lar, 80'ler ve 90'lar müzikleri eşliğinde geceyi dansla geçirebileceğiniz olanakları önünüze seriyor. 

Beso Beach, arkadaşlarınızla öğleden sonrayı geçirmeniz için mükemmel bir yer. Bu bohem mekân, marinaya sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde ve ünlü Katalan şef Carles Abellan’ın hazırladığı mükemmel bir menüye ev sahipliği yapıyor. Güneş battıktan sonra, masalar kenara çekiliyor, müzik açılıyor ve bir mojito eşliğinde geceyi dansla geçirebileceğiniz ortam hazır hale geliyor.

Adayı 90’larda İtalyanlar keşfettiğinden, adada İtalyan etkisi oldukça belirgin, özellikle yemek yenecek bir yer ararken bunu fark edeceksiniz. Chezz Gerdi, Es Pujols’ta bulunan bir İtalyan restoranı olup İspanyol tapas kültürünü tipik İtalyan şarküteri ürünleriyle harmanlıyor.

İpucu:

Adada ulaşım için bilmenizde fayda olan birkaç nokta var. Adayı kendi hızınızda keşfetmek için araba veya scooter kiralamanızın iyi bir fikir olacağını düşünüyorum çünkü toplu taşıma imkanları oldukça sınırlı. Otantik Akdeniz havasını yaşamak isterseniz bir Mehari kiralayabilirsiniz. Mehari, eskiden yat sahipleri için bir liman aracıymış, bu nedenle daha pratik hareket edebileceğiniz şık bir ulaşım aracı olarak kabul ediliyor. 

Akdeniz’in huzurlu ve otantik yüzünü keşfetmek istiyorsanız, Formentera sizi bekliyor!

nilay-karagulmez.jpg
Nilay Karagülmez Abamor
Gezi ve Deneyim Yazarı
Yönetim Bilişim Sistemleri mezunu, 2020 yılından beri freelance gezi yazıları yazıyor. Nilay’ın Sırt Çantası adında bir podcast serisi var. Sokak aralarında keşfetmeyi bir tutku, kaybolmayı bir yol haritası olarak gören, gezgin ruhlu, meraklı bir gezi yazarı! Yeni tatların peşinden, bilinmeyen rotaların izinden gidip her defasında bavuluna yeni hikâyeler sığdırıyor. Satırlarında bolca kahkaha, bir tutam şaşkınlık ve samimi bir dostun önerileri gizli. Eğer “bir yere gideceksem onun yazılarına bakmadan gitmem” diyorsanız, çok doğru yerdesiniz.
Devamını okumak için tıklayın
Haftalık