Yaz Sonu Tatili ve Gardırobu

Belki bütün yaz tatile çıkmaya fırsatınız olmadı, belki de bir tatil daha yapmadan yazı bitirmek istemiyorsunuz. Yurtiçinde Çeşme ve Bodrum gibi klasikleşmiş rotaların; yurtdışında ise İbiza ve Mikonos’un kalabalığından kaçmak isteyenler için son yıllarda öne çıkan yeni tatil destinasyonlarına bavul hazırlıyoruz.
Lizbon
Bana İstanbul’un 10-15 yıl önceki hâlini anımsatan Portekiz’in başkenti Lizbon, sıcak atmosferiyle bir kez gidenin mutlaka tekrar dönmek istediği bir şehir. Lizbon’u birçok başkentten ayıran en önemli özellik, hem ülkenin finansal ve sanatsal merkezi olması hem de plajlara yakınlığıyla bir tatil destinasyonu kimliği taşıması. Son yıllarda, özellikle COVID-19 pandemisi döneminde güneşli havası ve plajları sayesinde başta Fransa olmak üzere birçok ülkeden göç aldı.
Şehir merkezine sadece yirmi dakikalık mesafedeki Caparica, Lizbon’un en popüler plaj bölgelerinden biri. Dilerseniz havlunuzu alıp serin Atlantik sularına kendinizi bırakın, dilerseniz yan yana sıralanmış beach clublarda popüler müzikler eşliğinde yemeğinizi yiyin. Caparica; turistlerin, expatların ve Portekizlilerin en sık tercih ettiği sahillerden biri. Burada özellikle renkli ve bohem detaylara sahip, "Portuguese girl" stilinin izlerini taşıyan kombinler dikkat çekiyor. Bölgeye akın eden Fransızların eklektik tarzıyla birleşen bu stil; desenler, renkler ve kroşe örgü parçalarla zenginleşiyor. Tüm bu öğeler sade ve zamansız parçalarla dengelenerek özgün bir görünüm yaratıyor. Renkli şapkalar, eğlenceli güneş gözlükleri, desenli giysilerle sade keten gömlekleri ve nötr tonlardaki ayakkabıları bir araya getirerek bu stili yakalayabilirsiniz.
Kalabalıktan biraz uzaklaşmak isteyenler içinse, Caparica’ya bir buçuk saat mesafedeki Comporta öne çıkıyor. Daha lüks, daha sakin ve yaş ortalaması daha yüksek bir tatil anlayışı sunan Comporta, romantik kaçamaklardan aile tatillerine kadar geniş bir yelpazeye hitap ediyor. Bu bölgede eklektik tarzın yerini daha çok zamansız, sade ve sofistike bir stil alıyor. Peixe, Comporta’yı New York’un ultralüks tatil beldesi Hamptons’a benzetiyor. Comporta’ya gitmeden önce bavulunuzu hazırlarken dikkat etmeniz gereken bir detay var: sivrisinekler. Peixe’ye göre, akşam saatlerinde havanın serinlemesiyle birlikte, vücudu olabildiğince kapatan ama aynı zamanda hava alan keten gibi kumaşlardan yapılmış rahat kesim elbiseler giymek, sivrisineklerden korunmak için en kolay yol. Şık bir espadril ve üzerinize alabileceğiniz ince bir kazakla görünümünüzü tamamlayabilirsiniz.
Lizbon kıyıları yalnızca güneşlenmek için değil. Tatilinize biraz hareket katmak isterseniz, şehir merkezine yarım saat uzaklıktaki sörf kasabası Cascais’i düşünebilirsiniz. Dünyanın dört bir yanından dalga sörfü meraklılarını çeken bu bölgede, keskin güneş ışınlarından koruyan rahat bir spor mayosu ve eğlenceli bir şort ve düz sandaletler kurtarıcınız olacak.
Sporty & Rich Diana Lacivert Mayo

Vakkorama Turuncu Desenli Şort

Manebi Nordic Kırmızı Hasır Terlik

Hydra
Tekerleğin giremediği, sokak isimlerinin olmadığı Hydra, son yılların en gözde tatil destinasyonlarından biri. Atina üzerinden bir buçuk saatlik feribot yolculuğuyla ulaşılabilen bu ada, Türkiye’ye yakınlığı sayesinde ayrıca cazip. Hydra’yı diğer adalardan ayıran en belirgin fark, sanatçıların tatil tercihlerinde öne çıkması. Bu ilgi, Hydra Edition projesinin de temelini oluşturuyor. Vasiliki Verousi tarafından düzenlenen bu projede, her hafta farklı bir atölyeyle zenginleşen akşam yemekleri düzenleniyor.
Verousi, ilhamını birkaç yıl önce yaptığı Hydra seyahatinden aldığını söylüyor. Ona göre adanın doğal güzelliği ve sanatla iç içe oluşu çok etkileyici. Hydra sokaklarını birer podyum gibi tanımlayan Verousi, adanın sakinliğiyle çelişmeyecek şekilde herkesin özenli ve bakımlı göründüğünü vurguluyor. Mikonos ve Santorini gibi daha turistik Yunan adalarına kıyasla, Hydra’nın doğallığı ve bu doğallığın yerliler tarafından korunuyor olması adanın cazibesini artırıyor.
Adanın yapısı, giyim tarzını da etkiliyor. Tekerlekli taşıtların olmaması nedeniyle fonksiyonel ve rahat kıyafetler tercih ediliyor. Aynı zamanda, Verousi’nin de belirttiği gibi, adada kaliteli ve sakin bir yaşam tarzı hakim. Bu da, "quiet luxury" trendiyle örtüşen, gösterişten uzak ve zamansız parçaların ön plana çıkmasını sağlıyor. Hydra’nın stilinde bu iki yön bir araya geliyor: sade ama kaliteli.
Eğer Hydra’ya gitmeye karar verdiyseniz bavulunuzu hazırlarken ilk koymanız gereken şey düz sandaletler; çünkü her yere yürüyerek ulaşmak gerekiyor. Taşlı plajlar için sezonun gözde parçalarından jelly ayakkabılar ayaklarınızı koruyacaktır. Güneşten korunmak için rafya bir vizör şapka ve ona uyumlu güneş gözlükleri tercih edebilirsiniz. Plaj sonrası otelinize uğramadan akşam yemeğine geçmek isterseniz, şık bir kaftan hayat kurtarıcı olacaktır. Mayonuzun üzerine geçireceğiniz bir kaftan ve hafif bir makyajla geceye devam edebilirsiniz.




Monaco & Monte Carlo
Fransa’nın güney sahillerinde yer alan Monaco, küçük ama oldukça karakteristik bir mikrodevlet. Fransa ile iç içe geçmiş bu şehirde Fransız stilinin en belirgin özelliği olan "klas" duruş kendini güçlü şekilde hissettiriyor. Yüksek gelir seviyesi ve düşük işsizlik oranıyla dikkat çeken Monaco’da lüks, günlük hayatın doğal bir parçası hâline gelmiş durumda.
Monaco News Daily’ye göre, ülkede kişi başına düşen gelir 150 bin Euro civarında ve işsizlik oranı sadece yüzde iki. Bu refah düzeyi, sokaklarda yer alan lüks markalarla ve yaşam tarzıyla da kendini belli ediyor. Ancak bu lüks, gösterişten uzak bir şıklık anlayışıyla sunuluyor. HRH markasının kurucusu Hind Rafic Hariri El Karout, Monaco’da lüksün anlamının büyük logolarla değil; özel, eşsiz ve zanaat değeri yüksek parçalarla tanımlandığını söylüyor. The Unique Show isimli mücevher fuarının kurucusu Dalila Daffara da bu görüşü destekliyor. Monaco’nun, detaylara verilen önem ve zarif bir stil anlayışı nedeniyle bu fuar için ideal bir lokasyon olduğunu belirtiyor.
Sahil şeridindeki Monte-Carlo Beach Club, yerel halkın en çok tercih ettiği mekanlardan. Jacquemus’un bu alanda bir mağazası bulunuyor ve stilin etkileri daha içeri girerken hissediliyor. Baiah markasının kurucusu Tracy Nahar, Monaco stilinde dikkat çekici logolar veya canlı renklerin fazla yer bulmadığını belirtiyor. Bunun yerine, belli belirsiz desenler ve özel dokularla zenginleştirilmiş parçalar ön planda. Nahar ayrıca denizin Monaco modası üzerindeki etkisine de dikkat çekiyor. Kendi tasarımlarında kullandığı dalga desenleri, bu ilişkiyi yansıtıyor.
Peki, Monaco’ya giderken bavulunuza neler eklemelisiniz? Gösterişten uzak, doğal tonlardaki keten bluz ve pantolonlar, triko elbiseler ve son dönemin en gözde ayakkabı modellerinden babet ayakkabılar Monaco stilinin temel parçaları.
Massimo Dutti Keten Karışımlı Kruvaze Kimono


Join Us Bej Saç Örgü Detaylı Midi Triko Elbise


Gündüz, toprak tonlarında bir mayo üzerine beyaz bir kaftan giyip hasır çantanızı kolunuza takarak plaja gidebilirsiniz. Akşamları ise mocha rengi uzun bir elbiseyi kısa topuklu sandaletlerle kombinleyerek şık bir görünüme kavuşabilirsiniz. Hind Rafic Hariri El Karout’un da belirttiği gibi, Monaco’da sokaklarda kot tişört ile kombinlenmiş binlerce euroluk mücevherleri görmek mümkün. Siz de sade kombinlerinizi pırlanta küpeler veya altın kolyelerle tamamlayabilirsiniz.


Yukarıdaki yükselen tatil rotalarından her birinin havası, dinamiği ve yaşam tarzı farklı. İster Lizbon’daki sörf ve beach club’lar ile dolu aktif ve genç yaşamı seçin, ister sanat dolu sakin Hydra’yı, isterseniz lüks Monaco’yu; gideceğiniz destinasyonun yaşam ve giyim tarzını bilmek seyahatinizi bir adım öteye taşıyor. Bir turistten öte oradaki yerlilerle bir hissediyor, lokal bir deneyim yaşamanın kapılarını açmış oluyorsunuz.