Şehrin Kalbinde Tatil Hissi

Tatil planınız biraz ertelendi ya da bu yaz İstanbul'dan uzaklaşamıyorsanız, dert değil. Grand Hyatt İstanbul, yazı şehrin tam kalbinde yakalamanız için ihtiyacınız olan her şeyi bir araya getiriyor. Gündüz serin sulara atlayabileceğiniz, öğleden sonra açık havada spor yapabileceğiniz, akşam ise yemyeşil bir bahçede Ege mutfağının zarif yorumlarıyla buluşabileceğiniz bir gün düşünün… Üstelik hepsi şehrin göbeğinde.

İstanbul'un karmaşasından bunaldığınızda, kendinizi bir anda ferahlatıcı bir havuz başında bulmak ister misiniz? Grand Hyatt İstanbul’un ikonik açık hava havuzu, tam anlamıyla “şehri kısa süreliğine terk etmek” hissini veriyor. Yeşilliklerin arasında konumlanmış, sessiz ve dingin bu alanda, ister güneşlenin, ister suyun keyfini çıkarın. Üstelik sezonluk üyelik ya da günlük giriş seçenekleriyle, bu yazı dilediğiniz gibi planlayabilirsiniz. Havuza dair en güzel şeylerden biri de, herhangi bir tatil rotası belirlemeden, bavul toplamadan ve şehir dışına çıkmadan, gerçek bir yaz kaçamağını yaşayabilmeniz.

Yazın en büyük keyiflerinden biri de hiç şüphesiz hafif ama lezzet dolu sofralar. Grand Hyatt İstanbul bu konuda tam bir “gastronomi sahnesi” sunuyor. Havuz başında başlayan yolculuk, sofistike tabaklarla devam ediyor. Gününüzü açık hava havuzunda geçirdiyseniz, hemen yanında konumlanan Gazebo Pool Bar’da serinletici içecekler ve hafif yaz lezzetleri sizi bekliyor. Menü, klasik havuz atıştırmalıklarının ötesine geçiyor. Özellikle pazar günleri düzenlenen barbekü partileriyle havuz başında bambaşka bir sosyal atmosfer oluşuyor. Güneş batarken dumanı tüten bir ızgara ve arkada şehir uğultusu yerine kuş cıvıltıları… E daha ne olsun?

Akşam ise ortam tamamen değişiyor ve sizi Grasidi Gastro Garden’da bambaşka bir dünya karşılıyor. Otelin “gizli bahçesi” gibi hissettiren bu açık hava restoranı, Ege mutfağının en zarif yorumlarını sunuyor. Renkli mezeler, taptaze yaz salataları, hem lokum gibi hem de dana kaburga ya da hafif ızgara levrek gibi seçeneklerle masanız sadece doyurucu değil, aynı zamanda görsel bir şölene dönüşüyor. Üstelik doğayla iç içe, loş ışıklar ve tatlı bir yaz esintisi eşliğinde bu akşamlar kolay kolay unutulacak gibi değil. Yazın kalbinde, şehrin karmaşasından sıyrılmış bir gastronomi molası... kulağa romantik geldi, değil mi?

Yaz aylarında iç mekanlarda spor yapmak biraz zorlayıcı olabilir. Neyse ki Grand Hyatt İstanbul bu ihtiyacı da tam kalbinden yakalıyor. Otelin doğayla iç içe konumlanmış tenis kortu, günün stresini atmak ve vücudu hareketlendirmek için birebir. Profesyonel eğitmenler eşliğinde özel dersler alabilir ya da arkadaşlarınızla keyifli maçlar yapabilirsiniz. Ayrıca, tenisle yetinmeyenler için ikonik havuzun yanında yer alan açık hava fitness alanı da oldukça cazip. Temiz hava, doğa manzarası ve hareket… Spor rutinini bozmak istemeyenler ya da “tatildeyim ama fit kalmalıyım” diyenler için mükemmel bir çözüm. Üstelik bu alanlar sadece işlevsel değil, aynı zamanda estetik olarak da insanın ruhunu dinlendiren bir ambiyansa sahip.  

Eğer bu yaz, uzaklara gitmeden şehirde tatil hissini doyasıya yaşamak istiyorsanız, Grand Hyatt İstanbul listenizin en üst sıralarında olmalı. Hem yalnız kaçamaklar hem de arkadaşlarla geçirilen keyifli yaz günleri için ideal. İstanbul’un merkezinde, ama ritminden uzak, ferah bir nefes gibi...

*Cosmopolitan x Grand Hyatt İstanbul iş birliği