Bolonya’da Kelimenin Tam Anlamıyla Yiyerek Gezdim

İtalya yıllardır aşık olduğum, her gittiğimde daha fazlasını görmek istediğim, her sokağında aşk kokan, yemekleriyle beni baştan çıkartan, kültürüyle ruhumu okşayan, neşeli, meraklı bir ülke.

İtalya seyahatlerimde yemek yemek genellikle öncelikler listemin en üst sıralarında yer alıyor. Bu yazımda rotama aldığım ve sizlere maceralarımı anlatacağım Bologna’nın İtalya’daki gurmeler için en iyi şehir olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim çünkü Bologna en çok mutfağıyla tanınıyor.

“Bologna’nın “la grassa” yani “şişman” lakabıyla anılmasının nedeni de bu gurme ünü.”

“Kızıl”, “Bilge” ve “Şişman” — bu üç sıfatla anılan Bologna, UNESCO mirası kemerli geçitleriyle, enfes mutfağıyla ve güney yakasında yükselen yemyeşil tepeleriyle de ünlü. Şehirde oldukça canlı bir öğrenci nüfusu var—Bologna’nın en iyi aperitivo mekânlarında biraz vakit geçirirseniz bunu fark etmemek mümkün değil. Aperitivo, temelde bir “happy hour”, ama daha güzeli; çünkü İtalya’dasınız unutmayın.🍕🍷

Diğer “geleneksel” anlamda güzel kabul edilen İtalyan şehirlerine kıyasla burada çok daha az turist var. Bu sebeple sokaklarda çok rahat dolaşabiliyorsunuz, mekanlarda çok fazla sıra beklemiyorsunuz dahası tüm tarihi yerlerde gönlünüzce vakit geçirebiliyorsunuz. Eğer bir Bologna planı yapıyorsanız burası dolu dolu 2 günü hak ediyor. 2 günün sonunda  buraya tekrar tekrar gelmek isteyeceksiniz, benden söylemesi.😊 

Ben Bologna’da kelimenin tam anlamıyla yiyerek gezdim diyebilirim. Sizinle, hem gastronomik hem tarihi gezi önerilerimi paylaşıyorum... 

Bologna’da bir yemek turuna katılmanızı şiddetle tavsiye ederim. Ben kendi turumu, şehre vardığımın ertesi sabahına ayarlamıştım. İtalyan hamur işleri ve taze yapılmış makarnalardan tattım, geleneksel balsamik sirke, kırmızı şarap ve dondurma denedim. Şehir genelinde bulunan çeşit çeşit şarküteri ürünleri arasındaki farkları anlamaya başladım. Gerçekten, Bologna’da yaptığım en iyi şey buydu diyebilirim.

Bologna’nın kalbi olan Piazza Maggiore, günlük hayatın akışını izlemek için mükemmel bir yer. Bir kafeye oturup kahvemi yudumlarken, öğrencilerden sokak sanatçılarına, turlarını tamamlayan gezginlerden alışverişe çıkan yerlilere kadar birçok insanı gözlemleme fırsatı buldum. Şehrin ritmini hissetmek, yerel yaşamı görmek ve bir anlığına turist değil de bir Bologna sakini gibi hissetmek istiyorsanız, bu meydanda vakit geçirmek birebir.

Meydanın en önemli tarihi yapılarından biri olan yarım kalmış San Petronio Bazilikası'nı ziyaret etmenizi öneririm. Bazilikaya girmeden önce meydanda kaçırmamanız gereken eğlenceli bir detay var: Palazzo del Podestà adlı tarihi yönetim binasının altında bulunan kemerli geçitte, ilginç bir eko (yansıma) efekti var. Dört köşeden birine eğilip fısıldadığınızda, çapraz köşede duran bir arkadaşınız sesinizi rahatça duyabiliyor. Üstelik yüksek sesle konuşmanıza da gerek yok. Hatta gizli konuşmalar için biçilmiş kaftan! Bu yankı efektini deneyimlemek için kiliseye sırtınızı dönüp kemerli geçidin altına bakmanız yeterli.

Bologna'nın tarihi kemerli geçitleri, 2021 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne eklendi. Şehirde sadece bu geçitlerden 24 km kadar bulunuyor. Ben, nisan ayında olağandışı kuru ve sıcak bir hafta geçirdiğim için kemerli geçitlerin gölgesinden fazlasıyla faydalandım, bu geçitler aynı zamanda kötü hava koşullarında sizi yağmurdan koruma işlevi de görüyor.

Asinelli Kulesi, birbirine yakın iki kuleden biri olup, İki Kule (Due Torri) olarak biliniyor. Bu kuleler, Bologna'nın en kalıcı sembollerinden biri olarak kabul ediliyor. Tırmanmanızı kesinlikle tavsiye ederim. Tırmanışın sonunda, Bologna'nın eğik kulesi olan Garisenda Kulesi dahil olmak üzere şehri çevreleyen tepelerin panoramik manzaralarını görebilirsiniz. Tabii şunu da söylemem lazım, tırmanış, oldukça dik ve dar, bu yüzden yükseklik korkunuz olup olmadığını kontrol ettiğinizden emin olun. Yukarıdaki manzaralar gerçekten buna değiyor. Eğer kendinizi gerçekten güçlü hissediyorsanız, zirveye yakın pencere kenarlarından birine oturup bir fotoğraf çektirebilirsiniz.

Bologna, Emilia-Romagna bölgesinin bir parçası olarak, zengin ve lezzetli şaraplarıyla ünlü, şehirde şarap barları, hem yerel hem de bölgesel şarapları tatmak için mükemmel yerler olduğunu söyleyebilirim. Le Stanze, şaraplar konusunda oldukça iyi bir seçenek ve atmosferi de çok keyifli. Ayrıca Enoteca Italiana gibi mekanlar da bölgenin harika şaraplarını denemeniz için ideal.

Bologna’daki Bar Senza Nome, akşam yemeğine kadar vakit geçirmek için güzel bir aperitivo mekanı ararken tesadüfen keşfettiğim bir yerdi. Buradaki şarap gerçekten harika, ancak burayı daha çok personeliyle tanıyorlar. Bu şarap barı, tamamen işitme engelli bir ekip tarafından işletiliyor. Siparişinizi vermeden önce, şarap, bira ve kokteylleri tanıtan videolar veya kartlar aracılığıyla bazı işaret dili öğrenmeye davet ediliyorsunuz. Mevcut kartları teslim edebilir, işaret diliyle siparişinizi verebilir veya telefonunuzdan ne istediğinizi göstererek iletişim kurabilirsiniz.

Bologna çevresinde keşfedebileceğiniz birçok küçük ve karakteristik şehir bulunuyor. Benim de gittiğim ve çok sevdiğim, sizlere de önerebileceğim günübirlik geziler için harika seçenekleri de paylaşmak istiyorum. 

🚂 1. Modena; Trenle yaklaşık 30 dakika

-Balsamik sirke ve lüks spor arabalar (Ferrari, Maserati) ile ünlü.

-UNESCO mirası olan Modena Katedrali ve Torre Ghirlandina mutlaka görülmeli.

-Massimo Bottura’nın efsanevi restoranı Osteria Francescana da burada.

🧀 2. Parma; Trenle yaklaşık 1 saat

-Parmigiano Reggiano peyniri ve Prosciutto di Parma (Parma jambonu) ile meşhur.

-Parma Katedrali ve Battistero görülmeye değer.

-Şehir, aynı zamanda canlı bir sanat ve müzik sahnesine sahip.

🎨 3. Ferrara; Trenle yaklaşık 45 dakika

-Orta Çağ havasını koruyan sokakları ve Este Şatosu ile büyüleyici.

-UNESCO tarafından koruma altına alınmış bir tarihi merkeze sahip.

🏰 4. Ravenna; Trenle yaklaşık 1 saat 15 dakika

-Erken Hristiyan mozaikleriyle ünlü, 8 UNESCO mirası anıta ev sahipliği yapıyor.

-Sessiz, sakin ve kültür dolu bir kaçamak için birebir.

Ne yazık ki, bu şehirde kalmak istesem de, zaman hızla geçiyor ve bir gün yeniden gelmek dileğiyle, Bologna’yı ziyaret etmek her zaman bir parça geri gelme isteği bırakıyor. Şimdi, şehri keşfetme vakti sona erdi ama Bologna’da bir yerler hala keşfedilmeyi bekliyor. Belki bir dahaki sefere siz de o keşfedenlerden olursunuz.