Lazy Girl Era is Over: Yaz Depresyonunda mıyız?

Adeta bir fırının içerisindeymiş gibi hissettiğimiz bunaltıcı yaz günlerinde, siz de Danla Bilic gibi yaz depresyonunda olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Özellikle yıllık izinden dönmüş, ofise giderken “ben ne iş yapıyordum ya” modundaysanız otuz dakikalık bir dizi bölümünü izlemeye bile hâliniz yoksa teşhisiniz doğru: Muhtemelen yaz depresyonundasınız. 

Dağınık bir ev = dağınık bir zihin. Tembellikten kurtulmak ve daha iyi hissetmek için yaşam alanınızı toparlamaya ve temizlemeye başlayın. Kulağa pek eğlenceli gelmediğinin farkındayım ama 2000’ler Türkçe pop eşliğinde eğlenemeyeceğiniz hiçbir aktivite yoktur. En yakın arkadaşınızı da davet ederek birlikte keyifli saatler geçirebilir, güzel bir temizlikten sonra Türk kahvesi içerek temizlik gününüzü taçlandırabilirsiniz.

Ne zaman aylık hedeflerimi ya da planlarımı yazmak için ajandamın başına otursam bir aya sığmayacak nitelikte hedeflerle kendime dünyayı dar ederim. Bunu yapmak yerine artık kendimi üç hedef ilesınırlıyorum. Ağustos hedeflerim arasında dört kitap bitirmek, Google Ads eğitimimi tamamlamak ve bir dizi izlemek var mesela. Kendinize gerçekten yapabileceğiniz bir hedef belirlemek, yapamayacağınız on farklı hedeften daha iyidir. Aynı zamanda kendinize verdiğiniz sözü tutabilen biri olduğunuzu da gösterir.

Sanırım benim için vazgeçmesi en zor eylem bu. Sosyal medyada gezinmeyi tamamen bırakmak günümüzde pek mümkün ve sürdürülebilir olmadığı gibi tercih edeceğim bir şey de değil, fakat günlük yedi saat ekran süresi de hiç sağlıklı bir davranış değil. Bu nedenle günün ilk otuz dakikası ekrana bakmamak, doom scrolling’e düştüğünüzü fark ettiğinizde telefonu bırakmak, ekran sürenize limit koymak sizi gerçek hayatla daha sık buluşturabilir. Ne zaman ekran süremi azaltmaya başlasam kendimi fiziksel olarak da daha enerjik hissederim.

Kendinizi sürekli üretmek, okumak, yeni şeyler öğrenmek, genel kültür düzeyinizi artırmak, hiçbir yeniliği kaçırmamak zorunda hissetmeyin. Bazen de kişisel gelişmeyiverin. Özellikle yaz gibi sıcak bir mevsimde, kimi zaman ihtiyacınız olan tek şey bir kase dondurma eşliğinde en sevdiğiniz sitcom’u izlemektir. Önemli olan keyif almak, hayatın koşturmacası içerisinde kendimize nefes alabildiğimiz ve mutlu olabildiğimiz alanlar yaratmak. Yaz mevsiminin son ayı herkes için muhteşem anılarla dolu olsun!