Sanırım Genç Kız Olmak "Suçlu" Olmaktı

Erkeklere el becerisi isteyen herhangi bir konuda bir daha hiçbir zaman güvenmeme kararımın hikayesi.
Fotoğraf: Mine Özgüle
Fotoğraf: Mine Özgüle

Sizce insanlar regl konuşmaktan neden çekiniyor? Bence sebep kesinlikle toplumsal değil. İki sessiz harf yan yana gelince gerginlik oluyor. Türk Harf İnkılabı’nı yok sayıyorsun bir kere. Söylenişi zor. İnsana kendini yetersiz hissettiriyor. Şimdi ben “regli” mi diyeceğim, “regil” mi? Oraya hayali bir sesli harf lazım. Ama nereye…

Spazm mesela. Spazm deyince pozitif bir şey canlanıyor mu içinizde? Sanmam.
Anlamları da dertli bunların. Spazm, regl… Borç. Borçlu olmayı da kimse sevmez sanıyorum. Regl de kadınlığa ödediğin bir borç gibi bir şey nihayetinde… Neler diyorum?

İlk kez regl olduğumda 8. sınıftaydım. Evet, aşırı geç olmuştum. Annem coşkuyla “Genç kız oldun!” diye bağırmıştı. Ben o coşkuyu hissedememiştim. Genç kız olunca ne değişiyor bilmiyordum. İnsanlar şimdi de “genç kız” değil, “kadın” olduğumu söylüyor. “Kadın” olmanın da ne demek olduğunu bilmiyorum. Bir şeyleri bir kadın gibi yapmam gerektiğini düşünüyorlar, hissediyorum. Reddediyorum.

Küçükken regl hakkında konuşmak yasaktı. Hele erkeklerin yanında kesin yasaktı. Genç kız olmak konuşmamak mıydı? Regl olduysam ve babamın yanındaysam “Hasta oldum” demem gerekirdi. Pedlerimi tuvalette görünür bir yerde bıraktıysam, annem “Çok ayıp, çok rahatsızsın” diye şikayet ederdi. Genç kız olmak rahatsız olmak mıydı? Bakkalda gazete kağıdına sarılıp satılırdı. Suç işlemişiz ve saklamamız gerekiyor gibi davranmamız gerekiyordu. Sanırım genç kız olmak suçlu olmaktı.

Okulda da pedlerimizi sürekli saklamak zorundaydık. Bu yüzden her seferinde
tuvalete giderken pedi saklayabileceğimiz yeni yaratıcı bir fikir gerekiyordu. Ben o gün inisiyatif alıp botlarıma sıkıştırmıştım pedi. Hocadan tuvalete gitmek için izin istedim. Saklama kabiliyetimden gayet emindim.

Kapıya doğru yürürken sınıf arkadaşım olan erkek birey Atahan, “Aa o ne?” diyerek ayakkabıma doğru yönelmeye başladı. 

Bilirsiniz, annem de demişti, ben rahat biriyim. O pedi oraya çok da düzgün sıkıştırmayı beceremedim. Neden sakladığımıza bile hâlâ emin değildim. 

Ayakkabılarımın ucundan çıkan pedi gören Atahan, ayakkabımdan pede yönelmiş, pedi ayakkabının içinden çekip almış, pedi havaya kaldırarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. “Bu ne?” diye sınıfa sormayı da ihmal etmedi.

Tüm sınıf hep beraber sessizce Atahan’ı izliyorduk. Atahan, inatla bu şeyin ne
olduğunu anlamıyordu. Elini havada öylece tutup pede uzun uzun bakmaya
devam etti. O an Atahan’ın ne kadar şanslı olduğunu düşündüm. Bir şeyleri
bu denli bilmemek, ne büyük bir lükstü. Beynindeki boşluk seviyesi, özenilmeyecek gibi değildi. Genç kız olmak bilmek miydi?

Küçükken regl hakkında konuşmak yasaktı. Hele erkeklerin yanında kesin yasaktı. Genç kız olmak konuşmamak mıydı?

Atahan, 5 dakika geçtikten sonra, o sırada yerin dibine girmemden anlamış olacak ki, bunun “kızsal” bir şey olduğunu çakıp pedi usulca botlarıma geri koydu. O hem rahat hem beceriksiz olduğu için, pedi hem büzdü hem de ayakkabıma sığdıramadı. O saatten sonra tüm sınıf olanları gördüğü için Atahan’a gözlerimle “Bırak Allah aşkına Atahan. Bir işi beceremedin” diyerek, büzüşük pedi ayakkabımdan elime alıp tuvalete hiç utanmamışım gibi yalandan bir gururla gittim. Erkeklere el becerisi isteyen herhangi bir konuda bir daha hiçbir zaman güvenememeliydim. 

Kimsenin zaten her ay başımıza gelen bir şeyi bir de onlar için süslü bir sessizliğe sığdırmak gibi bir borcu yok birtanelerim. Her ay kanıyorsam, her ay kanadığımı da suratınıza suratınıza söyleyeceğim. Beyinlerdeki boşluk seviyesini, el birliğiyle yok edeceğiz.

SPOTIFY_KAPAK_FINAL_FINALLLL_1d716e07c7_ea3c7f1205.webp
Mine Özgüle
Yazar
Müzisyen, yönetmen ve yazar. İlk kısa filmlerinin müziklerini kendi yaparak başladığı yolculukta, duygulara dokunan şarkılarla dikkat çekti. Müziğinde içsel keşifler ve kadın sesini öne çıkaran Mine, Cosmo’da da kendine has tarzıyla duygulara tercüman oluyor.
Devamını okumak için tıklayın
Haftalık