Denedim: Menstrual Kap

Seçenekler azalıyor, ama her ay yaşadığımız durum değişmiyor. Her gün ped ve tampon markalarıyla ilgili yeni iddialar, araştırmalar ortaya çıkıyor: zararlı kimyasallar, hormon bozucular, alerjen içerikler… Bazıları hızla yalanlanıyor, "Yok öyle bir şey, endişelenmeyin" deniliyor. Ama kesin olan bir şey var: Kadın üreme sağlığı konusunda hâlâ yeterli, doğru ve kanıta dayalı bilgiye ulaşmak zor. Alternatif ürünler, kapsayıcı eğitimler ve bilimsel çalışmalar ya eksik ya da erişilmesi güç. Ve en basit gerçek şu: Regl döneminde ihtiyaç duyduğumuz temel hijyen ürünlerine bile birçok kişi ekonomik nedenlerle ulaşamıyor.

Hem çevreye sağladığı faydalar hem de kadın bedeniyle uyumlu çalışması nedeniyle menstrual kap, benim merakımı uyandırıyordu. Bu zamana kadar neden denemediğimi bilmiyorum… Aslında durun, biliyorum. Çünkü yeterince bilgim yoktu. Ve bu yüzden hep gözümde büyüttüm. Bilmediğimiz şeylerden korkarız ya hani… Konfor alanımızın dışında kalan her şey ilk başta karmaşık, zor, hatta ürkütücü gelir. Oysa konfor alanımız, her zaman bizim için en iyi, en sağlıklı seçenek olmayabiliyor. İşte tam da bu yüzden — deneyip öğrenmek ve özellikle de benim gibi daha önce hiç kullanmamış kişilerin merak edebileceği sorulara ışık tutmak adına bu yazıyı yazmak istedim.

Benim kullandığım menstrual kap, medikal silikondan üretilmiş ve FDA onaylı gıda boyasıyla renklendirilmiş. İçeriğinde BPA, lateks, plastik gibi alerjen maddeler bulunmuyor. Ayrıca, vegan ve cruelty-free yani hayvanlar üzerinde test edilmeden üretilmiş. Kap kullanmaya ilk kez başladığım ve vajinal doğum yapmamış olduğum için standart boyunu tercih ettim. Ancak, eğer vajinal doğum yaptıysanız, süper boy menstrual kapları tercih etmeniz daha uygun olabilir.

Öncelikle şunu söyleyerek başlamak istiyorum: Zorunda kalmadıkça tampon bile kullanmayı sevmiyorum. Herkesin rahatlığı, alışkanlıkları farklıdır elbette. Ama ben, ne kadar doğru yerleştirirsem yerleştireyim, bir türlü rahat edemiyorum. Menstrual kap konusunda da benim için en büyük zorluk burada başlıyor.

Kabı ilk kez kullanmadan önce birçok farklı kaynak okudum ama bence hiçbir şey, gerçekten denemenin yerini tutmuyor. Önce kabın kenarlarını hafifçe ıslattım, elimle sıkıştırıp ikiye katladım ve bu şekilde yerleştirdim. Zaten içeride kendi kendine, bir şemsiye gibi açılıyor. Tırtıklı alt kısmından tutarak da çıkarabiliyorsunuz.

Açıkçası ilk birkaç kullanım benim için pek kolay değildi. "Doğru taktım mı?", "Acaba yerinde mi?", "Ya kayarsa?", "Çıkaramazsam ne yaparım?" gibi küçük endişeler yaşadım. O yüzden bunun tamamen alışkanlık meselesi olduğunu düşünüyorum. Yerleştirip geçeceksin, kafanda büyütmeyeceksin. Özellikle de menstrual kap kullanımını bir rutine dönüştürmek istiyorsan, tek kullanımlık ürünlerin o cazip ve tasasız dünyasına dönmemek için biraz irade göstermek gerekiyor.

Bence menstrual kabın en büyük avantajlarından biri, 12 saate kadar aralıksız kullanılabiliyor olması. Bu da özellikle geceleri büyük bir gönül rahatlığı sağlıyor. Gündüzleri o kadar uzun süre kullanmasam da, bana kabı yalnızca evdeyken boşaltmamı mümkün kılacak kadar zaman kazandırıyor. Bu da benim için ciddi bir konfor anlamına geliyor.

Menstrual kap ve tuvalet kullanımıyla ilgili internette çok fazla soru görüyorum ama tamponla nasıl bir süreçse, bunda da aşağı yukarı aynı şekilde ilerliyor. Menstrual kabın avantajıysa şu: Her şeyi içine çekip vücutla doğrudan temas eden bir ürün yerine, her şeyi toplayan ve teması büyük ölçüde kesen bir çanak gibi düşünebilirsiniz.

Menstrual kaplarınızı günlük olarak temizlemek için antibakteriyel olmayan, parfüm ve yağ içermeyen bir sabun kullanabilirsiniz. Dışarıda olduğunuzda ve sabun bulunmadığında, geçici olarak sadece temiz suyla güzelce durulayabilirsiniz. En kısa sürede de uygun şekilde yıkarsınız. 

Her regl dönemi sonunda, derin temizlik amacıyla kapı yaklaşık 5 dakika kaynar suda sterilize etmek öneriliyor. Doğrudan tencerenin dibine temas ettirmeden küçük bir kap yardımıyla suyun içinde tutmak daha güvenli olabilir. Aman erimesin de… 

Menstrual kaplar, temizlik açısından gerçekten de özen gerektiriyor. Bu noktada, kullan-at ürünlerin pratiklik açısından bir artısı olduğunu kabul etmeliyim — özellikle de benim gibi kolaya kaçmaya daha meyilli kişiler için.

Çok açık konuşmak gerekirse, menstrual kap kullanmaya devam eder miyim, bundan pek emin değilim. En baştada söylediğim gibi, regl dönemimde tampon gibi içten müdahale sağlayan ürünlerle, gerçekten zorunda kalmadıkça, rahat edemiyorum. Hatta mutlu da değilim. Evet, yaz ayları sıcak, terletiyor, ped rahatsız edebiliyor ama... beni pedlerimle baş başa bırakın lütfen.😊

Bu noktada benim için asıl mesele, hem kendime hem de çevreye en az zararı verecek ürünleri bulup onları kullanmak. Bu sorumluluk bende. Menstrual kapın birçok artısı var; özellikle sürdürülebilirlik ve uzun süreli kullanım açısından. Ama günün sonunda, her bedenin ve her kadının konfor alanı farklı.

Şunu da unutmamak lazım: Bir şeyi denemeden sana uygun olup olmadığını anlaman pek mümkün değil. Belki bu yazı, senin de o merak ettiğin ama bir türlü cesaret edemediğin menstrual kap deneyimi için gereken motivasyonu sağlar. Kim bilir?