Regl Rehberi: Döngünüzü ve Kendinizi Tanıyın

Regl döngüsü, bedenimizin ay boyunca yaşadığı hormonal bir senfoni. Kimi günler enerjimiz tavan yaparken, kimi zaman en sevdiğimiz tişört bile üzerimize ağırlık yapabiliyor. Bu iniş çıkışlar yalnızca “regl geliyor galiba” hissiyle sınırlı değil; bedenimizin bize verdiği anlamlı sinyaller. Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünden Doç. Dr. Sinem Ertaş, döngümüzü tanımanın kendimizle daha bilinçli bir ilişki kurmanın en temel yollarından biri olduğunu söylüyor. Ve adet döngüsünü şöyle anlatıyor...

Regl döngüsü genellikle ergenlik döneminde, ortalama 11-13 yaşlarında başlar. Ancak günümüzde, birçok genç kızda regl yaşı 8-9’a kadar düşebilmektedir. Bu erken regl başlangıcı genetik nedenlere bağlı olabileceği gibi, çevresel etkenlerle de ilişkili olabilir. Hareketsizlik, yüksek kalorili işlenmiş gıdalar, obezite, hormonların bozulmasına neden olan kimyasallara maruziyet (plastikler, kozmetik ürünler, pestisit kalıntıları vb.) erken ergenliği ve buna bağlı regl başlangıcını etkileyebilir. Öte yandan, regl genellikle 48-52 yaş arası doğal olarak sonlanır. Bu yaşlar arasında görülen adet düzeninde bozulmalar menopozun habercisi olabilir. Dolayısıyla, hem erken hem geç regl başlangıçları vücut gelişimi ve hormonal sistem açısından dikkate alınması gereken sinyallerdir.

Regl döngüsü, adet kanamasının ilk gününden bir sonraki adet kanamasının ilk gününe kadar geçen süredir. Ortalama süresi 28 gün olmakla birlikte, 21 ila 35 gün arasındaki döngüler de normal kabul edilir.

Regl döngüsü, adet kanamasıyla birlikte başlar. Foliküler fazda östrojen artar, yumurtalıklardaki foliküller gelişir ve siz de kendinizi daha enerjik, yaratıcı ve sosyal hissedebilirsiniz. Ovülasyon fazı, yaklaşık 12-14. günlerde yumurtlama gerçekleşir: En olgun folikül çatlar ve yumurta serbest kalır. Doğurganlığın en yüksek olduğu bu evrede libido artabilir, akıntı değişebilir ve enerjiniz zirveye çıkabilir. Ardından gelen luteal fazda ise döllenme olmazsa progesteron düşer, regl yaklaşırken göğüs hassasiyeti, şişkinlik ve ruh hali değişimleri görülebilir. Bu dönemde bedeninizi dinlemek ve yavaşlamak iyi gelebilir.

Regl döngüsünü takip etmek yalnızca doğurganlıkla ilgili değil. Cilt problemleri, kilo dalgalanmaları, ruh hali değişimleri, konsantrasyon ve enerji seviyeleri de döngünün bir yansıması. “Bedenin bu döngüsel ritmini fark etmek, onunla uyum içinde yaşamak için çok kıymetli,” diyor Doç. Dr. Ertaş. Özellikle de hormonal dengesizliklerden kaynaklı bir sorun varsa, döngü takibi tanı koymada çok etkili bir yol olabiliyor.

Döngünün hangi evresinde daha enerjik hissettiğini, hangi günlerde daha içe kapandığını gözlemle. Belki yaratıcı işlerini yumurtlama dönemine, planlama ve yavaşlamayı ise luteal faza bırakmak senin için daha verimli olur. Kendinizi anladıkça, hayatın ritmini kendi döngüne göre düzenlemek mümkün.