Jenna Ortega Geri Döndü: Wednesday’in 2. Sezonu Beklentiyi Karşılıyor mu?

Jenna Ortega geri döndü ve Nevermore yine huzur bulamıyor… Ama biz bundan şikayetçi değiliz.
Netflix
Netflix

Netflix’in karanlık ve gotik göz bebeği “Wednesday” ikinci sezonuyla geri döndü ve söyleyelim, ilk sezonun gölgesinde kalma korkusu yaşamıyor. Tim Burton estetiğinin keskin hatları, Jenna Ortega’nın sarsılmaz performansı ve Addams Ailesi evreninin o tatlı tuhaflığıyla birleşince ortaya yine gözümüzü kırpmadan izlediğimiz dört bölüm çıkmış. Ama işin en ilginç tarafı, bu sezon sadece cinayetler, gizemler ve kara mizah değil; aynı zamanda aile içi çatışmalar, dostluk sınavları ve biraz da ünün yan etkileri üzerine kurulu.

Nevermore’da İşler Değişti

İlk sezonun finalinde Tyler’ın gerçek kimliğini ortaya çıkaran Wednesday, artık okulun istemeden de olsa en popüler öğrencisi. Evet, misantrop birinin başına gelebilecek en kötü şeylerden biri. Üstelik bu şöhret beraberinde bir stalker’ı, garip vizyonları ve en yakın arkadaşı Enid ile arasını açabilecek yeni krizleri getiriyor. Nevermore ise eski Nevermore değil. Yeni müdür Barry Dort (Steve Buscemi) yönetiminde daha “PR odaklı” bir hale gelmiş. Hatta Morticia bile bağış toplama etkinlikleri için devreye giriyor, bu da Wednesday’in sabrını zorlayan detaylardan sadece biri.

Aile Bağları, Sırlar ve Grandmama Frump’un Gelişi

Bu sezon Wednesday’in hikayesi sadece okul sınırlarında kalmıyor. Addams Ailesi’nin geçmişinden çıkan gizli sırlar ve Grandmama Frump’un (Joanna Lumley) gelişi, karakterin annesi Morticia ile olan gerginliğini iyice artırıyor. Wednesday’in, vizyonlarında gördüğü karanlık olaylardan birinin Enid’le ilgili olması, zaten mesafeli olan arkadaşlıklarının daha da gerilmesine neden oluyor. Dizi bu noktada gençlik hikayelerini evrensel bir yerden yakalıyor; anne-kız çatışmaları, arkadaşlıkta güven bunalımı ve kendini yalnız hissetme… Tüm bu temalar, gotik bir Nevermore filtresinden geçerek ekrana geliyor.

Tim Burton Estetiği Hala Zirvede

Bazı eleştiriler, “Wednesday”i Netflix’in gençlik dizisi formatına fazla yaslanmakla suçluyor. Ancak ikinci sezonun ilk yarısında gördüğümüz sahne tasarımları, kostümler ve atmosfer, Burton imzasını taşımaya devam ediyor. Gotik detaylarla bezeli okul koridorları, ışık oyunları ve karakterlerin her biri için özel olarak hazırlanmış kostümler, görsel olarak izleyiciyi tatmin ediyor. Hele ki Jenna Ortega’nın kusursuzca taşıdığı siyah-beyaz kombinler ve o soğukkanlı bakışlar, karakterin pop kültürdeki yerini daha da sağlamlaştırıyor.

Sezonun en büyük handikabı, ikiye bölünmesi. İlk yarı, “If These Woes Could Talk” bölümüyle güçlü bir final yapıyor ama hikaye tam hızlanmışken “bir ay sonra görüşürüz” demek izleyiciyi tatmin etmiyor. Dizi o kadar akıcı ki, sekiz bölümü tek oturuşta izlemek isterdiniz. Bu yarıda açılan gizemler, karakter çatışmaları ve yeni tehditler ikinci yarı için beklentiyi iyice yükseltiyor.

İkinci Sezondan Neler Beklemelisiniz? 

Kısaca: İlk sezonu sevdiyseniz, burada aradığınızı bulacaksınız. Hatta daha yoğun bir Addams Ailesi varlığı, daha karışık ilişkiler ağı ve Wednesday’in mizah dozunu asla kaybetmeyen keskin zekası bu sezonu daha da çekici kılıyor. Jenna Ortega’nın performansı hâlâ başlı başına izlenme sebebi. Evet, belki biraz “Harry Potter” havası var ama Nevermore’un karanlık, tuhaf ve büyüleyici dünyası kendi kimliğini korumayı başarıyor.

Bu sezonun ilk yarısı, hem karakter gelişimleri hem de gizem unsurlarıyla ikinci yarıya güçlü bir zemin hazırlıyor. Şimdilik Wednesday hala bildiğimiz Wednesday; soğuk, meraklı ve kendi kurallarına sadık. Ama belli ki ikinci yarıda işler çok daha karışacak… ve biz de bunun için buradayız.

yigitcangenc1
Yiğitcan Genç
Yazar
Yiğitcan Genç, dergicilik hayatına bone Magazine & Curated Magazine dergilerinde başladı. Bant Mag., Dadanizm, L'Officiel Hommes Türkiye, Based Istanbul ve GQ Türkiye gibi yayınlarda editörlük yaptı. Dijital dünyada güçlü editoryal içerikler yaratmanın önemine inanarak üretimine devam ediyor.
Devamını okumak için tıklayın
Haftalık