Kimler Geldi Kimler Geçti 2. Sezon Hakkında Bildiklerimiz

Netflix’in modern ilişkilere odaklanan sevilen yapımı “Kimler Geldi Kimler Geçti”, 15 Mayıs’ta ikinci sezonuyla geri dönüyor. İlk sezonun ardından bıraktığı bol kırıklı, biraz kızgın ama fazlasıyla meraklı izleyici kitlesi, yeni bölümleri dört gözle bekliyor. Başrolde yine Serenay Sarıkaya var. Leyla Taylan karakteriyle bizi hem güldürüyor hem de iç sesimizi sorgulatıyor. İlk sezonda izlediğimiz duygusal çöküşler, bolca göz devirmelik erkekler ve modern ilişki terimlerinin içini dolduran senaryolar bu sezon da tam gaz devam ediyor gibi.
Leyla ve Cem Cephesinde Neler Oluyor?
İkinci sezonun merkezinde, tahmin ettiğiniz üzere, Leyla ve koleksiyoner ruhlu Cem Murathan var. Malum, Leyla ilk sezonda düğün günü terk ettiği Ömer’i hayatından çıkarıp yeni bir sayfa açmıştı. O sayfa, bir şekilde yine Cem’e uzanıyor. Narsist mi yoksa sadece fazla mı gizemli? Henüz net değil. Ama belli ki Leyla, bu karizmatik adamın karanlık geçmişinden ve kırılgan maskesinden etkilenmeye devam ediyor. Cem’in “ben böyleyim” halleri, Leyla’nın “ben değiştim” inadıyla çarpışırken bu sezonda kıvılcımlar daha da artacak gibi. Üstelik bu ilişki sadece ikili arasında kalmıyor, Ömer başta olmak üzere etraflarındaki herkes bu yeni hikâyenin bir şekilde içinde yer alıyor.
Bu Sezonun Ana Teması: Kapanmamış Hesaplar
İkinci sezonun bize vadettiği asıl şey belki de şu, Hiçbir hesap gerçekten kapanmıyor. İster yeni bir ilişki, ister yepyeni bir kariyer planı... Eski defterler öylece rafa kaldırılmıyor, sadece biraz toz alınıyor. Bu yüzden Leyla’nın Cem’e doğru attığı her adımda arkasından Ömer’in silueti beliriyor. Üstelik bu sadece romantik bir üçgen değil. Dizi, arkadaşlık ilişkileri, aile bağları, meslek etiği gibi farklı alanlara da dokunarak Leyla’nın içinde bulunduğu karmaşayı büyütüyor. Bu sezonda bağlanma stilleri kadar, kapanmamış travmalar da gündemde olacak gibi.
İlk Sezonda Neler Oldu, Kısaca Hatırlayalım
Hatırlarsanız, ilk sezonda başarılı avukat Leyla Taylan, uzun yıllardır birlikte olduğu Ömer tarafından aldatılıyor ve bu ihanetten sonra kendini romantik ilişkiler evreninde yeniden keşfetmeye çalışıyordu. Yani Leyla’nın flört hayatına hızlı bir giriş yaptığı, bol “ghosting”, “love bombing” ve “gaslighting” terimiyle karşılaştığımız bir sezon izledik. Feyyaz’la yaşanan hızlı yakınlık ve ani kopuş, Cem’le tanışmasına zemin hazırlamıştı. Üstelik bu tanışma bir aşk hikayesinden çok, "yılın davası" olarak anılan bir boşanma sürecinde yaşanmıştı. Leyla, Cem’in eski eşi Tuba’nın avukatı olmuş, olaylar olayları kovalamıştı. Aralarında görünürde profesyonel bir gerilim olsa da, iş başka yerlere savrulmuştu. Dizinin en çok konuşulan kısmı da buydu zaten: Bir kadının hem iş hem aşk dünyasında kontrolü elinde tutmaya çalışırken aslında kontrolün çoktan kayıp gitmesi.
Leyla’nın Hikayesi, Hepimizin Aynası mı?
Dizi hakkında en çok konuşulan şeylerden biri, karakterlerin gerçek hayattaki karşılıkları. Evet, Leyla avukat olabilir ama aşk hayatındaki savunmaları oldukça tanıdık. Birçoğumuzun “acaba ben de mi böyleyim?” diye düşündüğü o anlar, diziyi sadece bir hikaye olmaktan çıkarıp sosyal bir aynaya dönüştürüyor. Modern ilişkilerde sıkça yaşadığımız iletişimsizlikler, sınır problemleri, kişisel büyüme sancıları... Hepsi ekran karşısında birer birer karşımıza çıkıyor. Bu sezonda da benzer bir etki yaratması bekleniyor. Özellikle “kapanmamış hikayeler” temasının, izleyicide yeni sorgulamalara neden olacağı kesin.
Yine Aşka İnanmak mı, Yoksa Yine mi Yanılmak?
“Kimler Geldi Kimler Geçti”, ikinci sezonda da “aşka bir şans daha versek mi?” sorusunu bize bolca sorduracak. Ama bu kez biraz daha temkinli, biraz daha bilinçli bir yerden. Leyla karakterinin bu sezon içsel yolculuğuna daha çok odaklanacağı, kendi sınırlarını çizme ve geçmişiyle yüzleşme çabasının ön planda olacağı konuşuluyor. Tabii bu durumun Leyla’yı mutluluğa mı, yoksa yeni bir kaosa mı sürükleyeceğini hep birlikte göreceğiz. En azından bir konuda eminiz: Bu sezon da bolca iç sesimizle yüzleşeceğiz.