Kimler Geldi Kimler Geçti İlk Sezonda Neler Oldu?

Netflix’in “Kimler Geldi Kimler Geçti” dizisi, yayınlandığı ilk günden beri modern ilişkilerin çıkmaz sokaklarını incelikli bir dille anlatmasıyla dikkat çekiyor. Serenay Sarıkaya’nın canlandırdığı avukat Leyla Taylan’ın karmaşık aşk hayatı, modern flört sözlüğünü ters düz eden sahneler ve bolca duygu yüklü çatışmayla ekranlara taşındı. İkinci sezon kapıdayken, gelin ilk sezon neleri konuştuğumuzu, hangi karaktere ne kadar sinirlendiğimizi ve Leyla’nın neden hala Ömer’den tam olarak kopamadığını birlikte çözelim. Spoiler içerebilir ama zaten her şey çoktan içimize işlemedi mi?
Leyla’nın Dünyası
İlk sezonun merkezinde Serenay Sarıkaya’nın hayat verdiği başarılı avukat Leyla Taylan var. Hikayemiz, Leyla’nın erkek arkadaşı Ömer tarafından aldatılmasıyla başlıyor. Zaten tam da burada işler sarpa sarıyor çünkü Leyla bir yandan kendini toparlamaya çalışırken, diğer yandan Ömer’i hayatından çıkarmakta fazlasıyla zorlanıyor. Bu ilişki, modern “bitmeyen ilişki” tanımının vücut bulmuş hali. Bitmiş gibi görünen ama asla tam olarak kapanmayan defterler vardır ya, işte Leyla’nınki de aynen öyle. Ömer hayatına bir girip bir çıkarken, Leyla her seferinde yeniden “bu sefer farklı olacak” tuzağına düşüyor. Ve biz de ekran başında, “hayır Leyla yapma!” diye bağırıyoruz.
Yeni Başlangıçlar
Ömer’le olan ilişkisi resmen çökmüşken Leyla, arkadaşlarının desteğiyle flört sahnesine geri dönüyor. Tabii bu sahne dediysek öyle mum ışığında, tatlı kaçamaklar değil. Burası adeta dijital flört kaosu. Leyla, kısa sürede yakışıklı şef Feyyaz’la tanışıyor ama o ilişki de tam bir “love bombing” ve “ghosting” gösterisi haline dönüşüyor. Feyyaz önce Leyla’ya duygularını fırtına gibi yaşatıyor, ardından ise bir anda ortadan kayboluyor. Yani modern ilişkilerin kabus üçlüsü burada da devrede. Tutku, kafa karışıklığı ve kaybolan mesajlar. Leyla’nın kendini yeniden bulmaya çalıştığı bu süreçte, dizi bize aslında günümüz flört dünyasının ne kadar yorucu ve duygusal olarak manipülatif olabileceğini gösteriyor. Ve evet, bu kısımlar hepimize biraz fazla tanıdık geliyor.
Cem’in Hikayesi
Leyla’nın “yılın boşanma davası”nı üstlenmesiyle sahneye giren koleksiyoner Cem Murathan, dizinin tam anlamıyla ‘mister mister’ karakteri. Üç evlilik, bolca ayrılık, karizmanın sınırlarını zorlayan bir duruş... Üstelik karşısında Leyla var. Cem’in üçüncü eşi Tuba’nın vekili olan Leyla ile aralarındaki ilişki yavaş yavaş şekillenirken, bir yandan da “bu ikili kavga ederken mi daha çekici, yoksa flört ederken mi?” diye düşünmeden edemiyoruz. Cem'in her cümlesi biraz fazla “kamyon arkası yazısı” tadında olsa da karakterin manipülatif yönleri, Leyla’nın hayatındaki dinamikleri yerinden oynatıyor. Dizi, bu ilişkide “hate-love” temasını işlerken, biraz fazla tahmin edilebilir bir çizgide ilerliyor. Ama kabul edelim, Cem’in varlığı dizideki her sahneyi bir tık daha izlenir kılıyor.
Leyla’nın Çevresi ve Dostları
“Kimler Geldi Kimler Geçti” sadece Leyla’nın romantik hayatına odaklanmıyor. Dizi boyunca, Leyla’nın arkadaş çevresi, ailesi ve hatta sevgililerinin bile kendi ilişkisel travmaları karşımıza çıkıyor. Bu yan karakterler üzerinden hem dostluk ilişkileri hem de modern bireyin yalnızlığına dair oldukça güçlü bir arka plan sunuluyor. Herkes bir şeylerden kaçıyor ama kimse nereye gittiğini bilmiyor. Özellikle pandemiden sonra değişen ilişki dinamiklerine yapılan göndermeler, dizinin dijital çağın ilişkilerine ne kadar hakim olduğunu gösteriyor. Burada biraz “Black Mirror’ın duygusal versiyonu” havası bile seziliyor.
Modern Bir İlişki Sözlüğü
Dizi adeta modern ilişkiler sözlüğü gibi. Ghosting’den Love Bombing’e, Gaslighting’den mikro-ilişkilere kadar flört hayatında karşılaşabileceğiniz tüm toksik davranış biçimleri senaryoya dahil edildiğini deneyimledik. Bu yönüyle dizi, romantik komedilerde görmeye alıştığımız tatlı tesadüflerden çok uzak. Burada gerçek var. Üstelik biraz acıtıyor. Leyla’nın yaşadıkları üzerinden izleyiciye, kendi ilişki geçmişiyle yüzleşme alanı açıyor. Bu da diziyi sadece bir aşk üçgeni değil, aynı zamanda sosyal bir analiz malzemesi haline getiriyor.
Karmaşık İlişkiler ve Gerçek Hisler
Sezon finaline geldiğimizde birçok karakterin duygusal olarak kırıldığı, bazı ilişkilerin iyice bulanıklaştığı bir tablo görüyoruz. Leyla için hala net bir son yok. Ömer yine bir köşede bekliyor, Cem hala karizmasıyla gölgelerde dolaşıyor, Feyyaz’ın izleri de taze. Tüm bu karakterlerin Leyla etrafında dönmeye devam etmesi, diziyi dramatik ama aynı zamanda gerçekçi kılıyor. Çünkü hayat da böyle, ne tam kapanıyor, ne de kolayca siliniyor.
İkinci Sezona Hazır mıyız?
“Kimler Geldi Kimler Geçti” ilk sezonuyla bize, modern zamanların ilişki halini tüm çıplaklığıyla gösterdi. Klişelere yaslanmadan, terimlerin altını doldurarak ve karakterlerine zaman tanıyarak kurduğu bu dünya, ikinci sezonda çok daha fazla kaosa, tutkuya ve soru işaretine gebe gibi duruyor. Şimdiden “Leyla kimi seçecek?” tartışmalarına başladık bile.