Podcast Evreninde Bir Kadın Sesi: Esra Ece Kuleci
Bazı sorular vardır, zihninize bir kere düştü mü peşini bırakmaz. Hele ki o sorular, üretim sürecine, ilhama, yaratım sancılarına dairse... Pandemide herkes kendi içine çekilirken, o yıllardır biriktirdiklerini ortaya döktü. Kimi zaman bir kayıt tuşuna basmanın, kimi zaman kendi sesini duymanın zorluklarıyla yüzleşti ama hiç durmadı. Şimdi 5. sezonunu geride bırakırken Üretim Kaydı yalnızca bir podcast değil, bir yol arkadaşlığına, bir arşive, hatta bazılarımız için bir harekete dönüşmüş durumda. Mikrofonun arkasındaki sesi daha yakından tanımaya ne dersiniz?
Podcaster olma hikayeni bizimle paylaşır mısın?
Sizi 2020 yılına götürmem gerekiyor. Bakınca çok yakın ama bir yandan da çok uzak. Kültür–sanat alanındaki kariyerimi sorguladığım bir dönemdeydim bir sanat kurumundaki işimden istifa etmiştim ve yurt dışına bir eğitime burslu katılmak üzere planlar yapıyordum ancak pandemi şartlarından dolayı hem bu planlar iptal oldu hem de sektör tamamen durmak zorunda kaldı. Bu da uzun zamandır biriken filmler, kitaplar ve albümlerle buluşmamı sağladı. Hem dünyanın sonu mu geliyor hissiyle başa çıkmamı sağlıyordu hem de sektör durduğu için bir iş arayış sürecine giremiyordum. O dönem birikenlerle buluştuğumda hep bunun ne şartlarla ve hangi kararla üretildiğini merak etmeye başladım. Ancak bu sorularıma yanıt bulamadım çünkü mevcut yayınlarda çok benzer ve derinleşmeyen sorular vardı.
Bir süre buna serzeniş ettikten bugünü kaydetmek ve geleceğe bir arşiv bırakma niyetiyle ‘Üretim Kaydı’ podcastin kayıt tuşuna bastım. Evde mikrofonla kayıt almaya başlamıştım ama kendi sesimi duyup editlemek çok zordu üstelik benim çocukluktan kalan bir mikrofon korktum vardı kendi sesimi dinlerken bunu hatırlayıp ‘aaa bu korkum nasıl kayboldu?’ derken buldum kendimi. Sesin insanla kurduğu bağı çok önemsiyorum, filtresiz ve etiketsiz bir iletişim imkanı sunuyor, video olmadan bu özgürlükle ve samimiyetle dinleyicilerle iletişim kurabilme fikri beni çok heyecanlandırdı. Konuklarıma yani üretim sürecini merak ettiğim bu insanlara soru sorabilmeme imkan tanıyacak bu alanda böylece açılmış oldu.
Seni tanımayan birine yayınını anlatmak istesen nasıl tanımlarsın?
Kültür ve sanat alanında üreten insanların üretim süreçlerine odaklanan podcast serisi. Nasıl yaptın? Sorusunu doğrudan sormak yerine geçtiği yolları haritalandırarak duygudaşlık kurarak üretim sürecini kayıt altına alıyor. Beşinci sezondayız ve bölüm sayımız seksen bölümü aştı. Hangi bölümden başlayalım derseniz Merve Ünsal & Selim Süme bölümümüz ve Nezaket Erden & Hakan Emre Ünal bölümümüzü önerebilirim.
Üretimine ara veren ya da hayatının herhangi bir evresinde herhangi bir şeye başlama konusunda tereddüt yaşayan herkese ‘iyi’ gelmek ve ilham olmak bana da iyi geliyor.
Dinleyicilerin seninle birlikte yepyeni alanlara giriyor. Bu yol arkadaşlığı sende nasıl bir sorumluluk duygusu yaratıyor?
Büyük bir sorumluluğu var kabul ediyorum. Özellikle Üretim Kaydı gibi kimsenin konuşmadığı perde arkası dediğimiz o alana alan açtığım için bu sorumluluğu zaman zaman fazlaca omuzlarımda hissediyorum. Soruda da dediğin gibi bunu yol arkadaşlığı olarak görüp biraz kendimi bu anlamda daha rahat hissetmeye çalışıyorum. Yola çıkarken amacım bugünün kültür sanat sinema, edebiyat, müzik ve yaratıcı alanları için bir arşiv oluşturmaktı bu sorumluluğun yanına ikinci sezon itibariyle dinleyicilerden gelen ‘üstümdeki atıllığı attım’ ‘üretme enerjisi tekrar geldi’ cümleleri bana başka bir perspektif kattı. Üretimine ara veren ya da hayatının herhangi bir evresinde herhangi bir şeye başlama konusunda tereddüt yaşayan herkese ‘iyi’ gelmek ve ilham olmak bana da iyi geliyor.
Mikrofonun başında en çok hangi Ece’yi görüyorsun? Hikâye anlatıcısını mı, iç sesini mi, başka birini mi?
Ben konuğumun hikâyesine kulak kabartan bir dinleyici olarak podcaste başlıyorum sonra iç sesim ve sezgilerimle yeni sorular ekleniyor ve bu bir ‘üretim’ üzerine konuştuğumuz rahat ve güvenli bir alana evriliyor.
Kayda girmeden önce seni moda sokan küçük bir ritüelin var mı?
5. sezondayım ama halen ilk an o kayıt tuşuna basarken heyecanlanıyorum. Bu yüzden öncesinde nefes egzersizi yapmaya çalışıyorum ve konuğuma bir espiri yapıp gülerek moda giriyorum. Vaktim/vaktimiz varsa konuğumla ya da tek başıma öncesinde bir kahve içmeyi önemsiyorum.
Podcast üretim sürecini merak edenler, yeni başlamak isteyenler için vereceğin en önemli tavsiye ne olur?
Çok güzel bir soru, benim için bu sezon podcast atölyeleri ve mentorlukleri ile başladı ve bu devam da ediyor. İnsanların çok şahane ve özgün fikirleri var ama teknik konular korkutucu gelebiliyor bu konuda biraz da önyargılarını yıkmalarını söyleyebilirim.
Yola çıktığı konuyu en az bir sene boyunca konuşmaya istekli olup olmadığını kendine sorarak başlamalı ve büyütme odaklı bir hedefin yanında mutlaka var olanı nasıl sürdürebileceğine dair de bir plan yaparak yola çıkılmalı. Dinlenme sayıları başta az gelebilir ama bunun gerçek insanlar olduğunu unutmasınlar o sayıları bir odadaki, salondaki kişiler gibi hayal etsinler sonra zaten bu hayal bir konser alanı insanı alacak kadar büyüyor, sadece sabırlı ve istikrarlı olmak gerekiyor. Bir de bu sadece podcast alanında yok sanırım çağımızın fenomen odaklı dünyasının getirdiği bir düşünme biçimi, bazen insanlar girdiği alana ‘ünlü’ olabilmek için adım atmak istiyor. Sadece podcast değil bence her alan için ilk hedef bu olmamalı.