Köpekler Sıkılır Mı Hiç?

Köpekler de bizim gibi aynı şeyleri tekrar tekrar yaşayınca bunalabiliyor. Hep aynı sokak, aynı mama kabı, aynı oyun… Bir noktadan sonra hayat onlar için de otomatiğe bağlanıyor. Bunu değiştirmek aslında çok zor değil. Ufak tefek değişikliklerle köpeğinizin gününü daha renkli ve heyecanlı hale getirebilirsiniz.
Yeterince hareket etmiyor ve rutini bozmuyorsanız
Köpekler için yürüyüş sadece tuvalet ihtiyacı değil, günün en keyifli anıdır. Ama iş yalnızca apartman etrafında kısa bir turla sınırlı kalırsa ya da her gün aynı saatte, aynı sokaktan yürünürse, bu onlar için zamanla otomatiğe bağlanan bir alışkanlığa dönüşür. Özellikle enerjisi yüksek ırklar için bu durum, tam oyunun ortasında internetin kesilmesi gibi: hevesi yarıda bırakır.
Uzun yürüyüşler, tempolu koşular, parkta veya sahilde özgürce koşturabilecekleri alanlar köpeğinizin bedenini olduğu kadar ruhunu da besler. Bunun yanına küçük sürprizler de eklerseniz iş daha da keyifli olur. Bazen farklı bir sokaktan yürümek, bazen yolun yönünü değiştirmek ya da parkta yeni bir köşede oyalanmak bile onun merakını tazeler.
Kısacası, hem hareket hem de çeşitlilik köpeğinizin mutluluğunun anahtarıdır. Siz de yürüyüş rotanızı ufak sürprizlerle renklendirdiğinizde, hem onun dünyası canlanır hem de sizinle olan bağı güçlenir.
Mama hep aynı kapta geliyorsa
Düşünsenize, her gün önünüze aynı tabak konulsa ve yemeğiniz hep beş dakikada bitse… Bir süre sonra keyif almamaya başlarsınız, değil mi? Köpekler için de durum aynı. Onlar doğaları gereği avlanmaya, koklamaya, bulmaya programlıdır. Mama hep aynı kapta servis edilince bu içgüdü tamamen körelir.
Oysa işin sırrı biraz oyun katmakta!
Snuffle mat (koku halısı) tam da bunun için var: Mamayı kumaş katmanlarının arasına gizliyorsunuz, köpeğiniz burnunu çalıştırarak tek tek buluyor. Hem eğleniyor hem de zihinsel olarak yoruluyor.
Bir diğer seçenek ise (o)yalama kapları veya bulmaca kaplarıdır. Bu özel mama kapları, köpeğinizi oyalayarak yemeğini daha yavaş bitirmesini sağlar. Bulmaca kaplarında köpeğiniz, mamaya ulaşmak için küçük hazneleri açıp kapatmalı ya da içindeki düğmeyi itmelidir. Böylece yemek saati, sadece karın doyurmaktan çıkıp küçük bir maceraya dönüşür. Hem zihnini çalıştırır hem de enerjisini doğru şekilde harcar; üstelik öğün, günün en sevdiği oyunu haline gelir.
Oyunlar hep aynı kalıyorsa
Köpeğiniz için oyun “biraz koşup yorulmak”tan çok daha fazlasıdır. Tek derdi top atıp getirmek olan biriyseniz, üzgünüz ama köpeğiniz artık sizin “oyun repertuvarınızı” ezberledi. Aynı filmi 100. kez izlemek gibi düşünebilirsiniz: Hâlâ seviyorsunuz ama duyduğunuz heyecan ilk günkü gibi değildir. İşte evde ya da dışarıda deneyebileceğiniz birkaç eğlenceli fikir:
Balon Oyunu: Bir-iki balon şişirin, bırakın köpeğiniz onları burnuyla havada tutmaya çalışsın. Hem hareket eder hem de evde basit ama eğlenceli bir oyun alanı oluşur.
Kutu Avı: Karton kutuların içine ödüller saklayın. Köpeğiniz kutuların peşine düşerken merakını kullanır, bulduğunda da büyük bir zafer yaşamış gibi hisseder.
Mini Parkur: Sandalyelerden, yastıklardan ya da battaniyelerden küçük bir engel parkuru kurun. Köpeğiniz hem enerjisini harcar hem de birlikte yaptığınız bu düzenek eğlenceli bir deneyime dönüşür.
Taklit Oyunu: Islık çalın, mırıldanın ya da farklı sesler çıkarın. Sonra onun nasıl tepki verdiğini bekleyin. Bu küçük karşılıklı denemeler aranızda özel bir etkileşim yaratır.
Buzdan Sürpriz: Sıcak günlerde ödül mamalarını buz kalıplarına koyup dondurun. Köpeğiniz buzu yalarken hem serinler hem de içinde saklı ödüle ulaşmaya çalışarak uzun süre oyalanır.
Fotoğraf Avı: Sevdiği oyuncağının fotoğrafını çekin, sonra oyuncağı saklayın. Fotoğrafı gösterip “bul” dediğinizde hem hafızasını hem de burnunu kullanarak küçük bir dedektiflik oyunu oynar.
Koklama zamanını engelliyorsanız
Bir köpek için yürüyüş sadece adım atıp enerji yakmak değildir; asıl eğlence, burunlarının rehberliğinde çevreyi keşfetmektir. Her koku onlar için yepyeni bir hikâye gibidir. Siz tasmasını sürekli çekip “hadi yürü” dediğinizde aslında onun merakını ve keşif isteğini yarıda kesmiş olursunuz.
Koklamak, köpeğinizin hem doğal içgüdüsünü besler hem de zihinsel olarak rahatlamasını sağlar. Bu yüzden yürüyüşlerde ona küçük “koklama molaları” tanıyın. İstediği yerde durmasına izin verin, biraz oyalanmasına göz yumun. Parklarda ya da bahçelerde bir ağacın etrafına birkaç mama tanesi serpiştirmek de koklamayı eğlenceli bir oyuna dönüştürür. Kısacası, burnuna özgürlük tanımak köpeğinizin ruh sağlığı için düşündüğünüzden çok daha değerlidir.
Sosyalleşmeyi es geçiyorsanız
Köpekler de tıpkı bizim gibi sosyalleşmeye ihtiyaç duyar. Her gün aynı park, aynı rota, aynı yüzler… Bir noktadan sonra onların da canı sıkılır. Halbuki arada sırada köpek buluşmalarına katılmak onların dünyasını bambaşka bir yere taşıyabilir. Yeni kokular, yeni oyun arkadaşları, yeni deneyimler… Kısacası hayatlarına taptaze bir sayfa açılır.
Böyle etkinliklerde köpeğiniz hem enerjisini atar hem de diğer köpeklerle iletişim kurmayı öğrenir. Siz de fark edersiniz; eve döndüğünüzde daha huzurlu, daha dengeli bir dostla karşılaşırsınız. Üstelik bu buluşmalar size de iyi gelir: Başka köpek sahipleriyle sohbet etmek, deneyim paylaşmak, hatta yeni arkadaşlıklar kurmak da cabası!