Haftanın Dizi-Film Önerileri

Dijital platformlar yeni yapımlarla dolup taşarken, vizyon takvimi de her hafta bir başka iddialı filmle hareketleniyor. Koltukta battaniyeye sarılıp dizi maratonu mu yapmak istiyorsunuz? Yoksa “beni patlamış mısırla sinema salonuna bırakın” ekibinden misiniz? Fark etmez, bu sezon seçenekler fazlasıyla iştah kabartıyor. “Ne izlesem?” diye düşünürken FOMO’ya kapılmanıza hiç gerek yok. Çünkü radarımıza takılan en taze ve en çok konuşulan film & dizi önerilerini sizin için bir araya getirdik.

Opus, gizem ve gerilimle örülü, karanlık atmosferiyle dikkat çeken bir ilk uzun metraj film. Mark Anthony Green’in yönetmenliğini üstlendiği yapım, efsanevi bir pop yıldızının yıllar sonra yeniden gündeme gelmesini konu alıyor. Genç bir yazar, otuz yıl önce gizemli şekilde ortadan kaybolan bu yıldızın uzak malikanesine davet edildiğinde; karşısında tarikatvari bir hayran grubu, alkollü gazeteciler ve çözülmeyi bekleyen karanlık sırlarla dolu bir ev buluyor. 2025 Sundance Festivali’nde prömiyerini yapan ve Ayo Edebiri, John Malkovich, Juliette Lewis gibi güçlü isimleri kadrosunda bulunduran Opus, sektörde ses getiren ama eleştirmenleri ikiye bölen yapımlardan biri. Gerilim dozu yüksek, sinematografisi çarpıcı, alt metniyle ise çokça konuşulacak bir film.

Netflix’in yeni politik gerilim dizisi Hostage, hem aksiyon hem de diplomasi severleri ekran başına kilitlemeye kararlı. Başrollerinde Suranne Jones’u İngiltere Başbakanı, Julie Delpy’yi ise Fransa Cumhurbaşkanı rolünde izlediğimiz bu mini dizi, iki kadın liderin kriz yönetimindeki sınavına odaklanıyor. Uluslararası bir zirve için bir araya gelen ikili, bir anda kendilerini bir rehine krizinin tam ortasında buluyor ve başbakanın eşi kaçırılıyor. Aynı sırada Fransa Cumhurbaşkanı ise isimsiz tehditlerle yüzleşiyor. Altı bölümlük dizi, sadece siyasi oyunlara değil, aynı zamanda kişisel sadakat ve liderlik sınavlarına da ışık tutuyor.

Marvel evreninde işler biraz karanlıklaşıyor. Thunderbolts (The New Avengers), bu kez süper kahramanlar yerine anti-kahramanları merkeze alıyor. Sebastian Stan, Florence Pugh, Julia Louis-Dreyfus ve Harrison Ford gibi yıldız isimlerin yer aldığı film, Avengers sonrası dönemde hükûmet tarafından bir araya getirilen sorunlu ama güçlü karakterlerin kader ortaklığını konu alıyor. Valentina Allegra de Fontaine’in yönlendirmesiyle başlayan bu görev, onları Void adlı tehlikeli bir güçle yüzleşmeye zorluyor. Marvel Sinematik Evreni’nin 36. halkası olarak 2025 baharında vizyona giren film bu kez Disney +’ta klasik iyiler-kötüler denklemine yepyeni bir bakış sunuyor.

Oscar’lı Olivia Colman ve Benedict Cumberbatch’ı bir araya getiren The Roses, evlilik kurumuna kara komedi merceğinden bakan modern bir savaş hikayesi sunuyor. 1989 yapımı The War of the Roses’un güncellenmiş versiyonu olan film, dışarıdan kusursuz görünen bir çiftin çatırdayan ilişkisini Kaliforniya güneşinde çözülen bir dramayla anlatıyor. Kariyer dengeleri sarsıldıkça bastırılmış öfke ve kırgınlıkların açığa çıktığı bu ev içi savaş, Jay Roach’un yönetmenliğinde ve Tony McNamara’nın keskin kalemiyle perdeye taşınıyor. Andy Samberg, Allison Janney ve Kate McKinnon gibi isimlerle dolu zengin oyuncu kadrosuyla The Roses, bu yılın en sivri dilli yapımlarından biri olmaya aday.

“Düşmanın için ne yapardın?” sorusunu merkezine alan Chimo & El Rubio, mahalle sınırları içinde büyüyen ama yıllardır birbirine düşman iki gencin şaşırtıcı yakınlaşmasını anlatıyor. Mütevazı geçmişi, hayalleri ve bastırılmış öfkesiyle Chimo, yıllardır kendisini ezen El Rubio’yla kaderin cilvesiyle yeniden karşılaşıyor. Başta bir intikam planı gibi başlayan bu hikaye, iki tarafı da derinden dönüştüren beklenmedik bir bağa evriliyor. Christian Checa ve Hugo Welzel’in başrollerini paylaştığı film, öfke ve şefkatin aynı bedende nasıl var olabileceğini sorguluyor.

Netflix’in canlı yayınlı yemek serisi Dinner Time Live with David Chang, ikinci sezonuyla ekranlara dönmeye hazırlanıyor. Ünlü şef ve restoran imparatoru David Chang, Los Angeles’taki mutfağında her bölümde bir başka ünlü ismi ağırlayarak gerçek zamanlı yemekler hazırlıyor; üstelik hiçbir ön hazırlık, yemek stilisti ya da ikinci deneme yok.  Dokuz bölümlük sezon, tamamen tatil temalı menülere odaklanıyor. Chang’in sözleriyle: “Tatil demek sevdiklerinle fazla yemek ve içmek demek. Bu sezon da tam olarak bunu yapacağız.” Netflix’in canlı içeriklere yöneldiği yeni stratejisinin parçası olan bu program, her salı canlı yayınlanacak. Yemek, sohbet ve sürprizlerin iç içe geçtiği bu deneyim, mutfakta ilham arayanlar için birebir.