Confessay: Bench Press’i İlk Defa Böyle Denedim

O gece yine vazgeçilmez mekanımıza, her zaman gittiğimiz bara gitmiştik. Klasik bir geceydi: sabahlara kadar içki, kahkahalar ve hunharca bir sarhoşluk… Kadehler havada uçuşuyor, müzik kulaklarımı doldururken kendimi dans pistinde kaybediyordum. Saat kaçtı, kimleydim, ne içmiştim… Her şey bulanık ama bir o kadar da eğlenceliydi. Tam “Haydi eve dönelim,” diye düşünürken, barın kapısında bir şey – ya da biri – dikkatimi çekti. Ve işte o an, gece bambaşka bir rotaya sapıverdi.

Kapıdaki Dev
Kapıda duran çocuk, resmen bir gökdelen gibiydi. Uzun boylu, yapılı, adeta “Ben buradayım!” diye bağıran bir enerjiyle dikiliyordu. Göz göze geldik ve birden sohbet etmeye başladık. Aramızda öyle bir elektrik vardı ki havada çıtırtılar duyuyordum sanki. Biraz sohbet ettik, gülüştük, sonra o bomba soruyu patlattı: “Arkadaşımın gym stüdyosuna gelmek ister misin? Geceye orada devam ederiz.” Normalde “Gym mi? Gece mi?” diye sorgulardım ama o anki sarhoşluk ve onun o kendinden emin tavrı beni ikna etti. En yakın arkadaşımla göz göze geldik, “Haydi gidelim!” dedik ve macera başladı.
Dans, Oyun ve Dumbell’lar
Gym stüdyosuna vardığımızda ortam şaşırtıcı derecede havalıydı. Loş ışıklar, aynalar, fitness aletleri ve bir köşede duran minik bir bar… İçmeye devam ettik, bu sefer dans da işin içine girdi. Müzik açtık, kendimizi ritme bıraktık. Sonra bir ara oyun oynamaya başladık – şişe çevirmece miydi, yoksa başka bir şey mi, hatırlamıyorum ama kahkahalar havada uçuşuyordu. Onun o devasa elleriyle şişeyi çevirişini izlerken içimde bir şeyler kıpır kıpır olmaya başladı. Gözlerimiz buluştuğunda, “Bu gece durmayacak,” dedim içimden.
Odaya Kaçış
Sonunda dayanamadık ve kendimizi bir odaya attık. Kapıyı kapattığım an, her şey hızlandı. Dudaklarımız buluştu, ellerimiz birbirine dolandı ve harika bir seks başladı. O uzun boyu, o iri yapısıyla beni resmen duvardan duvara vuruyordu. Ama yetmedi – yetemezdi! Gym stüdyosunun her köşesine, her aletinde seviştik. Bench press’te miydik, dumbell’ların arasında mı, yoksa koşu bandında mı… Hepsinde! O an kendimi bir fitness porno yıldızı gibi hissettim, itiraf ediyorum. Enerjimiz o kadar yüksekti ki, sanki tüm geceyi bir spor salonu fantezisine çevirmiştik.
Yüzme Havuzu
Sonra o an geldi – final sahnesi! Çocuk o kadar uzun boylu ve iriydi ki, boşalması da görüntüsüne yakışır cinstendi. Neredeyse kolluk takmak zorunda kalacaktım! Şaka değil, o an hem gülüp hem “Bu gerçek mi?” diye düşündüm. Sarhoşluk, tutku ve bu çılgın gece birleşince kendimi bir rüyada gibi hissettim. İşimiz bittiğinde nefes nefese, ter içinde ama inanılmaz bir mutlulukla birbirimize baktık. Sonra ne mi oldu? Giyindik, birer içki daha içtik ve geceyi noktaladık. Onu bir daha gördüm mü? Bilmiyorum, hatırlamıyorum ama o gym stüdyosundaki anlar aklımdan çıkmıyor. Hayatımda böyle bir macera bir daha olur mu, emin değilim. Ama şunu biliyorum: O devasa çocuk ve onunla geçirdiğim o ateşli fitness gecesi, bana “Yaşadım!” dedirtti.