Londra’nın Pub Kültürü

Londra’ya ilk geldiğimde pub kültürünün bu kadar yaygın olduğunu bilmiyordum, evet bu biraz benim cahilliğimmiş. Özellikle kış mevsiminde Londra’ya taşındığım için pub’a gitmenin İngiliz kültüründeki yerini tam anlamamıştım. Fakat havalar ısındıkça, güneş daha geç batmaya başladıkça aslında pub’ların birleştici bir gücü olduğunu anladım. Tabii havanın soğuk olması pub’a gitmeyi engelleyen bir faktör asla değil, o da ayrı bir konu.
Pub’larla ilgili bilmeniz gereken en önemli iki şey: adım başı bulunması ve ulaşılabilir olması. Her yerde neredeyse birbirine benzeyen ve yıllardır aynı düzende çalışan pub’lar görmeniz mümkün. Pub’a gitme kültürünün neredeyse her yaştan ve her kesime özel, birleştirici özelliği olan bir etkinlik olduğunu gittiğim mekanlarda benzer döngüleri gözlemleyerek anladım. Basit bir şey gibi görünen pub kültürü aslında herkesin aklına gelen ilk seçenek. Gece kulübü öncesi pre-drink yeri, kalabalık doğum günü kutlamak için yeterince özgür bir alan, önemli maçların izlenme noktası, iş çıkışı eve gitmeden uğrayıp bir bira içtiğin o yer, kısacası herhangi bir pub...
Londra’ya ilk taşındığım zaman hiçbir yer bilmiyordum, nerede ne yenir ya da gece nerede partilenir gibi önemli bilgileri zamanla edindim fakat ilk günden beri gittiğim tek yer pub oldu. Erkek arkadaşım her pub’ın aynı fontta yazılan tabelaları, ahşap bar standları ve birayla karışık ekşi kokuları olduğunu söylediğinde beri pub kültürünün estetik algısından öte herkesi birleştiren bir nokta olduğunu anlamıştım. Tek sıkıntı şu ki, pek yaratıcı olmadıklarından uzun yıllardır belirli ve aşırı İngiliz isimler kullanılmış ve yeni açılan pub’lar da aynı isimlerden devam etmiş. Bu nedenle çok fazla The Ship, Queens Head, Duke of Wellington, The George gibi isimlerde pub’lar karşınıza çıkabilir.
İngilizler için pub’a gitmek nefes almak kadar normal bir şey.
Her adım başı bulundukları için, her içkinizi başka bir pub’da içebilirsiniz. İngiltere’de Pub Crawl kültürü de en az pub’ların kendisi kadar popüler. Bir akşam eğlencesi için ya da herhangi bir öğlen vaktinde gideceğiniz bir pub’da aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Bira sevmiyorsanız cider ya da şarap içebilirsiniz. Şarap sipariş ederken small, medium, large olarak; bira sipariş ederken de pint ya da half pint olarak sipariş verebilirsiniz. Gelelim pub yemeklerine: Her pub’da fish and chips, shepherds pie ya da pub hamburgeri bulabilirsiniz. Yemeğinize eşlikçi olarak bazen canlı müzik bazen de bir spor müsabakasına denk gelebilirsiniz.
En çok şaşırdığım şey ise havalar güzelleşir güzelleşmez herkesin kendini en yakın pub'a atması. Güneşli bir akşamüstü kendi mahallemde yürürken neredeyse birbirine iki dakika mesafede olan dört pub’ın da tıklım tıklım dolu olduğunu görmem çok muhtemel. Özellikle finance bro dediğimiz, ellerinde çantaları ve üzerlerinde takım elbiseleriyle işten çıkıp gelmiş erkekleri ellerinde bira ile görmek işten değil.
İngilizler için pub’a gitmek nefes almak kadar normal bir şey. Herkesin buluşma noktası olan pub kültürünün aynı zamanda sosyal işlevi de var. Networking, yeni insanlarla tanışmak ve belki de ilk date’in gerginliğini atmak için gidilebilecek her pub size gerçek bir İngiliz deneyimi yaşatacaktır. Geleneklerine ve kültürüne önem veren İngilizler, yıllar boyunca giderek pub açmaya ve pub’ları açık tutmaya özen göstermişler. Tabernae daha sonra ise Tavern olarak bilinen ilk pub’lar 1830 tarihli Birahane Yasası ile 19. yüzyılda bugün bildiğimiz modern pub’lar halini almaya başlamış.
Yolunuz Londra’ya düşerse hangi pub’a gideceğim karmaşasına girmeden gidebileceğiniz 10 pub’ı sizin için listledim. Hem tam anlamıyla bir İngiliz pub deneyimi yaşayabileceğiniz hem de eşsiz detaylarıyla Londra seyahatinizi unutulmaz kılacak pub listesine göz atmadan tatilinizi planlamayı bitirmeyin derim.
Bu listede hem klasik pub yemekleri hem de modernize edilmiş İngiliz yemeklerini bulabilirsiniz. Özellikle The George pub’ın fish and chips’inin Londra’nın en iyisi olduğu iddia edilir.
Londra’nın En İyi Pub'ları
Bu liste hem benim hem de Londoner arkadaşlarım tarafından onaylanmıştır!
1. Ye Old Mitre
4. The Pelican
5. The George
8. The Hero
Pub Sözlüğü:
-Pint: 50’likten biraz daha fazladır.
-Baby Guinness’in içinde Guinness birası yoktur.
-Chips derseniz patates kızartması gelir, crisps derseniz patates cipsi gelir.
-Lager Top bira ve limonatadır.
Artık hazırsınız!