Kadın Kadına Olunca Ne Oluyor? (Spoiler: Uzun Sürüyor!)

Kadınlardan hoşlandığımı öğrenen bazı kişilerin yüzünde beliren o tuhaf ifadeyi artık tanıyorum. İçlerinden (ve maalesef bazen dışlarından da) diyorlar ki, “İyi de yatakta kadın kadına ne yapıyorsunuz?” Sizi hayal kırıklığına uğratmak istemezdim ama lezbiyenler yatakta genellikle dizi izlerken uyuyakalıyor, ‘doom scrolling’ ile değerli saatlerini çarçur ediyor, regl ağrısı yüzünden sıcak su torbalarına sarılıyor ve buz gibi ayaklarını sevgililerinin bacaklarının arasına sokup çığlık atmalarına neden oluyorlar. 

Sıkça aldığım diğer bir soru da şu: “Yatakta hanginiz kadın, hanginiz erkek?” Lezbiyen ilişkide erkek yok arkadaşlar. Zaten olayı o. Hetero arkadaşlarıma “Pardon sizin ilişkinizde kim kadın, kim diğer kadın?” diye sormam ne kadar anlamsızsa lezbiyenlere bunu sormak da o kadar saçma. Ama galiba en çok kafa karıştıran da bu, ortada bir erkek ve onun arzusuna göre inşa edilmiş bir deneyim yoksa o sevişmenin başlayıp bittiğini nasıl anlayacağız? 

Spoiler alert: Lezbiyen kolisi kolay kolay sona ermez, ancak taraflardan birisi dehidrasyon ve açlık nedeniyle bayıldığında sevişme sonlanmış olur! Şaka bir yana, bu tür soruların asıl nedeni çoğu kişinin ortada aktif rolde bir penis olmadan sevişilebileceğini hayal bile edememesi.

Oysa lezbiyen sevişme dediğimizde üzerine konuşacağımız pozisyon ve yaklaşımlar aslında her cinsiyetten insan için geçerli. Penis penetrasyonu odağından uzaklaşınca insan seçeneklerin sonsuzluğunu görüyor. 

Pornolar pek çok konuda olduğu gibi kadın kadına cinsellik için de güvenilir bir kaynak değil. 

Temsilleri genelde normatif güzellik algısına uygun (natrans) kadınların hetero erkeklerin gözüne hoş gelecek cinsellik performansından ibaret. Gerçek deneyimler aşırı fit kadınların birbirlerinin vulvasını adeta kıvılcım çıkarır gibi hızlı hızlı ovalamasından oluşmuyor. 

Neyse ki filmler ve diziler uzun süredir kadın kadına seks temsilleri için bir vaha haline geldi. ‘The L Word’ü ilk izlediğimde madem bu mümkündü, neden bana bu bilgi verilmedi diye sinirlendiğimi hatırlıyorum. Shane’in her sevişme sahnesinde bir baby dyke olarak ufkum iki katına çıkıyordu. Ufkumu açan bir diğer yapım da farklı etnisitelerden, kilolardan ve bedenlerden kadınların çatır çatır birbiriyle seviştiği ‘Orange is the New Black’ olmuştu. 

Peki, gerçekten n’apıyor bu lezbiyenler? 

Öncelikle makas efsanesinden başlayalım. Evet böyle bir pozisyon var, iki vulvanın doğrudan birbirine değmesini sağladığı için aslında keyifli de ama benim çevremdekiler genellikle o efora değmeyeceğini düşünüyor. Fakat pilateste yeterince iyiseniz belki bu pozisyon ilginizi çekebilir. Vulvanızı partnerinize sürtmekten keyif alıyorsanız deneyebileceğiniz başka pozisyonlar da var, örneğin bildiğimiz misyoner pozisyonu vulvaların ve klitorisin buluşması için kolaylık sağlıyor.

Sadece oral seks bile keşfedilmeyi bekleyen bir dünya. Yüze oturmak ise bonus (nefes almayı unutmayın!). Parmakları kullanmak için tek bir doğru yok, ancak tek bir parmakla başlayıp partnerin tepkisine göre sayıyı çoğaltmak ve tırnakların kısa, ellerin yeni yıkanmış olmasına dikkat etmek önemli. Oyuncaklar devreye girince seçenekler daha da artıyor. Bu oyuncaklar herhangi bir organın yerine geçmiyor, daha çok yeni keşifler için bir kolaylaştırıcı görevi görüyorlar.

Lezbiyenlik tek başına feminist bir peri masalı değil. 

Bir genitalin neresine dokunulduğunda zevk alındığı, ön vajinal duvarın hassas yerleri, nazikliğin mi yoksa sertliğin mi tercih edildiği, kişinin partnerinin en çok neresine yükseldiği gibi veriler de gidişatı etkiliyor. Lezbiyen cinselliğinde vücut kılları, selülitli popolar, kalın bacaklar ve tombik göbekler, her renk ve biçimde vulvalar ve genital­ler kutlanabiliyor. Lezbiyenlik tek başına feminist bir peri masalı değil; utanç ve yargılamalar lezbiyen kadınların da içinde. Yine de bence bazı ön kabulleri aşmak ve seks sırasında kendi bedeninde rahat etmek biraz daha kolay. 

Ve en önemlisi, herkesin arzuları ve sınırları biricik olduğu için partnerimize nelerden hoşlandığını sormak. “Ne yapmamı istersin?”, “Özellikle istemediğin bir şey var mı?”, “Şöyle bir şey hoşuna gider mi?” gibi ufak sorularla güvenli ve rahat bir alan açarken bir yandan da o kişinin bedenini ve cinsel dünyasını tanımak mümkün. 

İyi haber: Araştırmalar lezbiyen kadınların seks esnasında heteroseksüel kadınlara oranla daha fazla orgazm yaşadığını gösteriyor. O zaman lezbiyenler kadın cinselliğinin sırrını çözdü diyebilir miyiz? Yine araştırmalara göre lezbiyenler heteroseksüel kadınlara göre daha uzun sevişmeler yaşıyor ve bu sevişmelerde klitorise daha fazla odaklanılıyor. Belki de sır basittir: Karşındakine zaman ayırmak ve penetrasyon odaklı cinselliğin aksine klitorise hak ettiği ilgiyi göstermek.