Denedim: "Hiç 'Well' Olmayan Kızın İlk Wellness Etkinliği

Bitki çayları ve sabah 7.30 yogalarının arasında kendimizi buluyoruz!
YAZAR:
DSC04255.jpg
Rubin Ürün

Aynı sektörden onlarca kadının bir araya gelmesi söz konusu olunca, hep bir rekabet varmış gibi düşünülür. Ama benim bu hafta sonu kaçamağım, tam aksine, onlarca kadının hem kendine hem birbirine ilaç olduğu bir programdı. Bu sefer yönüm Fethiye’ye çevrilmişti; Liberty Fabay’ın wellness programı kulağa başta sadece güzel bir kaçamak gibi gelmişti ama hiç beklemediğim bir şeye dönüştü. İlk kez böyle bir davete katılıyordum ve açıkçası biraz da endişeliydim. Ama daha ilk öğle yemeğinde, o masada hiç tanımadığım kadınların yanında kendimi bir anda, tuhaf bir şekilde güvende hissettim. Masada bulunan herkes bambaşka hayatlar yaşıyor, farklı günlere uyanıyordu ama hayat bu hafta sonu bizi aynı noktada, aynı sofrada buluşturmuştu.

İstanbul’un karmaşasından uzaklaşmış, otelime doğru giderken rahat bir nefes almanın bile ne demek olduğunu unuttuğumu fark ettim. Yol boyunca gördüğüm ağaçlar, insanlar… hepsi İstanbul’un o aceleci havasını bir anda silip attı üstümden. Sanki uzun zamandır buradaymışım gibi hissettim. Günümüzün ilk etkinliği aromaterapi seansıydı. Bu tür “yenilenme” işlerinde pek deneyimli değilim. Yoga yaparken gözünü açık tutan, meditasyon esnasında akşam ne yiyeceğini planlayan o kişiyim. Dolayısıyla aromaterapi deyince aklıma ilk gelen şey, “herhalde parfüm falan yaparız” oldu. Yine de fena tahmin etmemişim… çünkü gerçekten kendi yağımı yaptım. Seans sonunda o küçük şişeyi elime aldığımda kendimi çok gururlu hissettim. Sanki hayatım biraz daha yoluna girecekmiş gibi. Ve bence zaten tüm bu wellness işleri de tam olarak bu his için var. Gerçekten şifa bulmasak da, “yeni bir ben geliyor” inancıyla eve dönmek yetiyor bazen.

DSC04201.jpg
Rubin Ürün

Alarmını Ertelemeyen Bir Rubin??

Yorucu bir günün ardından odama gidip ertesi sabah 07.30’da nasıl uyanacağımı düşünürken, üstünde adım soyadım yazılı bir bornozla göz göze geldim… İşte o an gerçekten “well”dim. Bornozumla sayısız fotoğraf çekerken uyuya kalmış olmalıyım ki sabah 7’de alarm çaldığında yataktan fırladım. Ve hiç yapmayacağım bir şeyi yapıp alarmı ertelemek yerine kapattım, doğruca kalktım. Galiba gerçekten iyileşiyordum.

Bir koşu spor kıyafetlerimi giyip sahile doğru yürümeye başladım. “Bu saatte kim uyanmış olabilir ki?” diye düşünürken, herkesin çoktan bikinisiyle ya da yoga matıyla dışarıda olduğunu fark ettim. Meğer sabahları yaşanan bambaşka bir hayattan tamamen mahrum bırakmışım kendimi. Sessiz bir deniz, sakin insanlar ve en güzeli, önümde kocaman bir gün vardı. O gün, sanki kocaman bir haftayı tek bir güne sığdırmışım gibi hissettirdi. Yoga, kahvaltı, orman yürüyüşü derken kendimi çay yapma atölyesinde buldum. Bu kez kendi çayımı olusturacaktim. Sonunda yalnızca beni çok sevenlerin beğenebileceği bir çay çıkardım ortaya. Tam da bu sırada birkaç saat boş zamanımız olduğu haberi geldi. Hemen kulaklığımı takıp oteli keşfe çıktım. 

Bitki Çayı Değil, Kız Kıza Sohbet İyileştiriyor 

DSC04665.jpg
Rubin Ürün

17 tane havuz! (Evet, tek tek saydım.) Sayısız etkinlik arasından ne yapacağıma karar vermeye çalışırken, akşam yemeği saati gelmişti bile. Hızla hazırlanıp akşamki ziyafete doğru yürümeye başladım. Beş aydır tek başıma yemek yapmayı öğrenmeye çalışan biri olarak, bu tatilin asıl lüksü spa değil, tabakların kendisiydi. Güzel fotoğraflar çekerim diye heyecanlanıp bavulumu kıyafetten zor kapattığım bu tatil dönüşünde, fotoğraf galerimde sadece yemek fotoğrafları vardı… Güne olmazsa olmaz bir Türk kahvaltısıyla başlayıp, her akşam farklı bir ülkenin yemeğiyle günü kapattık.

Masadaki herkes “Bir lokma daha yiyemem,” dedikten birkaç dakika sonra, yeni gelen tabağı heyecanla bekliyordu. Yemek saatlerinde kurulan masaların önemi, benim için sadece tabaklar, sunumlar ya da menüler değildi. Her seferinde yanıma oturan farklı bir kadından bir şey öğreniyordum. Kimisi anneydi, kimisi patron. Kimi yıllar süren ilişkilerden yeni çıkmıştı, kimi hâlâ kendini tanımaya çalışıyordu. Her birinde kendimden bir parça buldum. Sormaya cesaret edemediğim soruların cevaplarını, hiç sormama gerek kalmadan aldım. Tatilimin sonunda anladım ki wellness yalnızca bir maske sürmek ya da bitki çayı içmek değil. Bazen de yanında seni gerçekten anlayan bir kadının varlığı, bazen de sadece ağaçların içinde rahat rahat nefes alabildiğini hissedebilmek.

rubin.jpeg
Rubin Ürün
Editoryal Stajyer
Moda, medya ve kaosla beslenen Rubin hikâyesini İzmir’de oyuncak bebeklerine kıyafet dikerek yazmaya başladı. Defterlerinin arasına moda eskizleri sıkıştırarak büyüdü, sonunda Londra’ya taşınıp hayalini gerçeğe dönüştürdü. Moda ve medya eğitimi aldı, dergilerle haşır neşir oldu ama en çok kelimelerle oynamayı sevdi. Şu an Cosmo’da staj yapıyor, sektörün iç yüzünü keşfediyor. Popüler kültür, moda endüstrisinin cilalı yüzü ve perde arkası, medya dinamikleri ve estetik takıntılar favori konularından bazıları.
Devamını okumak için tıklayın
Haftalık