Cosmo Orta Kapak Erkeği: Serhan Onat

İsim: Serhan Onat 
Yaş:  31
Şehir: İzmit - İstanbul 
Meslek: Oyuncu
En son projesi: Kendi Düşen Ağlamaz
Set günlüğü: Serhan, ikinci modelimiz (fotoğraflarda kendisini görebilirsiniz) siyah labrador Gece’nin bir süreliğine spot ışığını çalmasını büyük bir olgunluk ve anlayışla karşıladı… Biz Cosmo kadınları kendimizi biraz kaybettik, yalan yok.  
En sevdiğimiz Serhan Onat fact’i: Serhan büyük bir techno dinleyicisi. Hatta, arkadaşı Serdar’la kurmuş olduğumuz SAULES adlı bir grubu var. İlk parçası Freak de bu ay yayınlanmış.

Serhan Onat’la şantiyede tanıştık. Onunla bu çekimi organize etmemiz inanamayacağınız kadar hızlı oldu. Gerçekten. Set ise bir o kadar keyifliydi. Spontaneye yakın planlar sanırım gerçekten en güzelleri oluyor. Serhan İzmit doğumlu ama lisede İstanbul’a taşınmış. Bunu bir şans olarak gördüğünü anlattı çünkü aileden genç yaşta ayrılmak birini hayata çok daha erken hazırlıyormuş. “Emin adımlarla basmanı sağlıyor ve daha güçlü bir karaktere bürünüyorsun,” diye ekledi. Tabii genç yaşta büyük bir şehre gelmek çeşitli travmaları da beraberinde getiriyor… Ama o da ailenin, sevdiklerinin kıymetini anlamaya yardımcı oluyormuş.

Babası işi nedeniyle uzun yıllar yurt dışında olduğu için bir süre pilot olmayı düşünmüş; “beni ailemle kavuşturanlar hep pilotlar oldu,” dedi. Ama günün sonunda çocukluğundan beri ilgilendiği ve hayalini kurduğu dans ve tiyatronun peşinden gitmiş. Konservatuar da ise tam anlamıyla tiyatroya yönelmiş. Tabii Serhan’ı sadece kariyeri ile anlatmak çok zor çünkü kişiliğinin büyük bir kısmını hobileri oluşturuyor; yelkenlisiyle gezmek, pilotluk, zor parkurlarda kayak yapmak… Serhan hava, su, toprak, kar, herhangi bir ortamda yolunu bulabilecek biri. Ama ben lafı daha fazla uzatmayayım. Serhan’a birkaç ‘o mu, bu mu?’ sorusu sordum.

Maceradan hiç korkmayan özgür ruhlu bir doğa-sever, her ortama ayak uydurabilen bir insan-sever ve işine ve sevdiklerine tutkuyla bağlı bir haz-sever.

Ezberlemek mi doğaçlama yapmak mı?

Tanıyanlar bilir ben çok provacı bi oyuncuyumdur çok çalışmak çok tekrar almak isterim. Açıkçası bu biraz konservatuvar alışkanlığı, doğruluğu tartışılır ama tabii bu çalışmaların içinde doğaçlama da var. Bir rolü doğallaştırmanın, gerçek kılmanın en güzel yollarından biridir doğaçlama. Oyuncu doğaçlayarak hafızasını ve kabiliyetini çok geliştirir fakat ben yinede ezber yapmak diyorum.

Kayak, yelken, pilotluk… Aslında havada, suda ve karada özgürlük peşindesin gibi duyuluyor. Özgür hissetmek için hareket haline olman mı gerekir? Olduğu yerde durabilen biri misin?

Fazlasıyla özgür ruhlu biriyim. Hobilerimde bu düzlemde ilerledi. Ben pek motor gücü sevmem doğanın içinde doğanın bana sağladığı momentumu kullanmak benim için aslolandır o yüzden yelken açıp Ege'yi, Akdeniz’i aşmak veya Ağrı Dağı’na, Klimanjero’ya tırmanıp sonra zirveden kendimi aşağı bırakıp kaymak bana çok haz veriyor, o zamanlarda kendimi evrene daha ait ve bütün hissediyorum.

Kuralları yıka yıka ilerlemek mi, kendi koyduğun kuralların içinde özgür olmak mı?

Kuralcı değilimdir ama aykırı da olmam çünkü hem mesleğimde hem de keyif aldığım hobilerimde kuralların hayati önemi var. 40 knot esen bir havada yelkenin camadanını iyi atmazsanız veya bir zirve tırmanışında altınızdaki buzulun kopma ihtimalini düşünmezseniz bu sizin sonunuz olabilir. Bence hayat böyle bir şey; kimsenin alanını işgal etmeden saygıyla ama özgürce yaşama sanatı.

Sınırların esnek midir, sert çizgiler mi çizersin? 

Yaşım ilerledikçe farkındalığımın çok arttığını hissediyorum. Kendimi dışarıdan daha net görebiliyorum. O yüzden daha tadındayım diyebilirim; sert olmam gerektiğinde sert, esnemem gerektiğinde esneğim. Daha öncelerde galiba hep çok serttim ve birkaç yılımı bu yüzden zor geçirmiş olabilirim.

Arzularının peşinden ne olursa olsun gitmek mi yoksa mantıklı adımlarla ilerlemek mi?

Kesinlikle arzuların peşinden gitmek çünkü tutkuyla ve severek yaptığımız ne varsa bu bizi daha birey ve mutlu kılıyor. Mantık her zaman doğru çalışmıyor, kimi zaman kaybettirebiliyor ama arzu yanılmaz. Bir şeyi çok istersen, er ya da geç seni bulur. Mantıkla seçilen işler, eşler vs bir zaman sonra mantığınıza uymayabilir. İnsan değişen ve gelişen bir varlık…

“Mantık her zaman doğru çalışmıyor, kimi zaman kaybettirebiliyor ama arzu yanılmaz.”

İlk görüşte aşk mı, yavaş yavaş âşık olmak mı?

Bilmem. Değişir… İkisi de mümkün ama ilk görüşte aşkın hevesle ilgisinin olduğunu düşünürsek tabii ki yavaş yavaş bir insanı tanıyarak, onun sadece dış görünüşüne değil karakterine vs aşık olmak şahane bir şey.

Yaz aşkı mı, kış aşkı mı? 

Ne istiyorsun, heyecan mı yoksa gerçeklik mi? Yaz aşkları eğlencelidir hatta bir çoğumuz bu yolda ilk adımlarımızı yazın atmışızdır.

Yüzmek mi, kumsalda güneşlenmek mi? 

Yaz aylarını çok seviyor olsamda sıcakla pek aram yok o sebeple tabii ki yüzmek.

Arkadaşlarla kalabalık ve eğlenceli bir tatil mi, yoksa tek başına kafa dinlediğin sakin bir tatil mi? 

Bence her şey paylaşınca güzel. Bizim Merve ile teknemizde veya evimizin bahçesinde verdiğimiz kalabalık partilerimiz meşhurdur. Her ne kadar hepsinin sonunda pertimiz çıksa da, sevdiklerimiz yanımızda yoksa hiçbir şeyin anlamı yok.

Birlikte susabilmek mi, sabaha kadar konuşabilmek mi?

Susabilmek çok kıymetli. Bu hızlı dünyada sustuğumuz anlar ve konuşmadan aynı şeyi hissetmek bana daha gerçek geliyor. Tıpkı Tarkovsky filmlerinde olduğu gibi…

Sana sormadığım ve söylemek istediğin bir şey var mı? 

Müzikten bahsedebiliriz biraz. Ben yıllardır çok ciddi bir techno dinleyicisiyim. Bir süredir tatillerimizi hep festivallerde değerlendiriyoruz. Mesela haftaya Tomorrowland’a gideceğiz. Bu sene dinleyicilikten bir adım öteye gittim! Arkadaşım Serdar’la prodüksiyon yapmaya başladık. Kurmuş olduğumuz SAULES adlı grubumuzun bu ay ilk parçası Freak yayınlandı. Şimdi üzerinde çalıştığımız bir albüm projemiz var. Ara ara çıkıp çalıyoruz ve gercekten müziğin o evrensel birleştiriciliği beni büyülüyor.

GENEL YAYIN YÖNETMENİ: IŞIL B. CINMEN
DİJİTAL BÖLÜM BAŞKANI: YASMİN GÜLEÇ
KREATİF DİREKTÖR: ELİF ALIM
FOTOĞRAF: AKTUĞ YILMAZ
VİDEO: ALPEREN ÇETİNKAYA ve ATAHAN ŞAHİN
SÖYLEŞİ: IŞIL B. CINMEN
STYLIST: RÜYA TEKÇE
PROJE DİREKTÖRÜ: RABİA DEMİRELLİ
DİJİTAL İÇERİK EDİTÖRÜ: MELİSA ERİŞ
SAÇ & MAKYAJ: KÜBRA GÜLGÖR
PRODÜKSİYON: MELTEM COŞKUN
FOTOĞRAF ASİSTANI: ADEM HAYIR
STYLING EKİBİ: EMİNE ŞEVVAL NADİR
PROJE UZMANI: HAZAL KAFADAR
PR / İLETİŞİM DANIŞMANI: BURCU BULUT
MENAJERLİK: EMRE AKBAŞ