Cake Mosq'un Göz Alıcı Renkleriyle Büyüleyici Habitatı

Tarzını tanımlayacak üç kelime?
Punk, glam, eşsiz.
Seni en çok yansıttığını düşündüğün üç stil öğesi?
Buna net bir cevap vermem pek mümkün değil. Stilimi yansıtan öğeler ruh halime göre değişkenlik gösteriyor. Ancak kabare ve burleskin stilimde mutlaka bir yeri vardır.

Gardırobunda seni en iyi yansıtan parça hangisi?
En rahat ettiğim ve beni kurtaran pembe mini elbisem. Hem çok rahat hem bana en çok yakıştığını düşündüğüm bir kesimi var.
Gücünü makyajla mı, kostümle mi daha çok hissettiriyorsun? Yoksa ikisinin birleşimi mi stilini tamamlıyor?
İkisi birden ve ek olarak perukla tamamlanıyor yaratmak istediğim persona ve stil…
Stiline kimler ya da neler ilham oluyor?
İlham almanın hiçbir sınırının olmaması beni en çok cezbeden kısım. İstanbul gibi kültür açısından zengin ve büyük şehirlerde yaşamanın avantajı sokakta, otobüste, metroda, pazarda kısacası her yerde ilham alabileceğim bir şeyin karşıma çıkması.

Giydiklerin ve kimliğin arasında nasıl bir bağ var sence?
Giydiklerim, bu yaşa kadar, sevdiğim beğendiğim etkilendiğim şeylerden öğrendiğim ve hayatımda beni ben yapan zevklerimin yansıması. Mesela caz çok severim, opera ve bale çok severim, burlesk çok severim, punk çok severim, 90’lar çok severim.
Moda aracılığıyla cinsiyet rollerini sorgulamak konusunda neler düşünüyorsun?
Ben giysilerin, renklerin cinsiyetleştirilmiş olmasını aşırı geri kafalılık olarak görüyorum. Bunu en başta kim yaptıysa her şeyi batırmış bence. Moda da işte kapitalizmin bizlere sunum biçimi. Cinsiyet rollerini moda üzerinden sorgulamasak da moda keşke bize yardımcı olsa. Renkleri, kıyafetleri, ayakkabıları cinsiyetsizleştirsek. Yıl olmuş 2025, hâlâ erkek oje mi sürer, kadın pantolon mu giyer konuşuluyor. Küçükken hiç böyle olacağını düşünmezdim.
Bugüne kadar seni en çok görünür hissettiren kombin neydi?
Benim her kombinim beni görünür hissettiriyor. Zaten hissettirmese giymem.
Sahneye çıkmadan önceki hazırlık sürecini bizimle paylaşır mısın? Hangi parçalar seni “sen” yapıyor?
Hazırlık süreci cildimi temizleyip nemlendirmekle başlıyor. Yaklaşık bir buçuk saatte giyinecek kıvama geliyorum. O gün yapacağım şov ne ise ona göre bir makyaj ve kostüm hazırlıyorum ve aksesuarlarla tamamlıyorum. Beni ben yapan şey ise, hangi rolde olursam olayım, makyajımdır.
İçinde kendini çok özgüvenli hissettiğin, havalı ama kurtarıcı kombinin hangisi olurdu?
Hem havalı hem özgüvenli hissettiğim kombin mini eteklerim, kalpli croplarım, yazlık terliklerim ve pastel renkler, pembe ağırlıklı.

Sence bir drag karakteri yaratırken önce hikaye mi gelir, kostüm mü? Bugüne kadar kombinini hikayesiyle birlikte yarattığın bir look var mı?
Önce performans yapacağın şarkıyı, müziği seçersin ve koreografi yazmaya başlarsın. Şarkının sözleri ile bağlantılı anlatacağın hikayeyi yazarsın ve prova yapmaya başlarsın bol bol. Sonra kostüm, peruk ve en son makyajı çalışırsın.
Cake gündelik hayatta en favori kombiniyle solo date’e çıkıyor olsa ne giyerdi?
Cake, mini etek ve elbise kızı. Uzun bacaklarını mini etekle yaşatmaya bayılır. Genelde pembe en sevdiğim renk olduğu için date’e çıkacak kimseyi bulamasam ayıcığımla çıkarım. Haha. Pembe, parlak, pul payet her zaman göz kamaştırıcı ve tüm gözleri üzerime çekmeyi başaracağım bir kombin olurdu.

Cake Mosq’un stiliyle bağlantılı olarak sokakta karşılaştığı en ilginç tepki neydi?
“Aaa! Sen erkeksin, kadın değil!”
Kuir varoluş; yalnızca kişisel değil, aynı zamanda politik bir duruş. Özellikle Türkiye’de son yıllarda artan baskılar, yürüyüş yasakları ve görünürlüğe dair kısıtlamalar senin stilini nasıl etkiliyor? Moda senin için bu atmosferde bir korunak mı, bir direniş biçimi mi, yoksa ikisi birden mi?
Ne yazık ki ülkemizde ve aslında tüm dünyada yaşanan bu gerileme, kazanılmış haklarımızın elimizden geri alınmaya çalışılması çok ama çok üzücü. Biz kuir’ler üzerinden yapılmaya çalışılan bu baskı ve yaratılan nefret ortamı stilimi hiç ama hiç etkilemiyor. Aksine beni kamçılıyor. Ben buyum ve kimse istediği ya da istemediği için değil, ben olduğum için buyum. Buna da kimse karışamaz!
Ne giydiğimiz değil de, ne yaşadığımızı ve yaşayamadığımızı, öldürülen, intihar eden transları konuşalım artık. Çünkü ben bir bireyim ve hayatta kalmak için neden senden, ondan, bundan daha çok çaba sarf etmem gerekiyor? Sadece kuir olduğum için mi? Bütün bunlarla beraber evet, moda bütün bu sorunları veya anlatmak istediklerimizi dışa vurmak için iyi bir araç. Direnişimizi ifade etmenin bir yolu ama ne kadar yeterli orası tartışılır.
Drag karakterlerin bir alter ego taşıdığını düşünürsek seninki nasıl biri ve onun stil manifestosu ne olurdu?
Benim için drag yapmak toplumsal normları alaşağı etmenin bir yolu. Senin normallerin benim normallerim değil çünkü ve hep beraber bütün bu normlarla bir arada sevgi ve saygı içinde yaşamanın bir yolunu bulmak zorundayız, başka yolu yok. Karakterlerimi tarif etmem çok zor.
Günlük yaşantımda hiç olmadığım, yapamadığım şeyleri yapıyor Cake. Sanırım “özgürlük” kelimesi hem stilimde hem karakterimde beni en iyi tanımlayan kelime olurdu.
Bir moda kuralını bozmak isteseydin bu hangisi olurdu?
“Erkekler kadın kılığında dolaşamaz” algısını bozmak isterdim.
YAZI: GİZEM ÖĞÜT
CAKE MOSQ FOTOĞRAFLAR: HAKAN TARHAN
STILL LIFE FOTOĞRAFLAR: MELİS ALBAYRAK
CAKE MOSQ FOTOĞRAFLARINDAKİ KIYAFETLER: VIOLA&VESPER
NAIL ART: NAILSON NİŞANTAŞI