Yapay Zeka ile Terapi Seansları Cüzdanımıza İyi Geliyor, Peki Ya Zihnimize?

ChatGPT’ye iç dökmek kolaylaştı, peki bu “kolay” çözümler, duygusal düğümlerinizi gerçekten çözebiliyor mu?
yapay-zeka-terapi.png
Getty Images

Eskiden biriyle konuşmak istediğimizde en azından bir insan arardık. Şimdi ise “Biraz karışığım, biriyle konuşmam lazım” dediğimizde elimiz ilk telefona değil, bir yapay zeka uygulamasına gidiyor. Onu açıyoruz, içimizi döküyoruz, cevaplar alıyoruz. Hatta çoğu zaman bu cevaplar öyle tatmin edici oluyor ki “Gerçek bir terapiste gerek yok” bile diyebiliyoruz. 7/24 ulaşılabilir olması, yargılamadan dinlemesi ve hiçbir zaman “bugün iptal edelim mi?” dememesi onu cazip kılıyor. Ama işin aslı şu: Yapay zeka size gerçekten yardım mı ediyor, yoksa sadece sizi "iyi hissettirmekle" mi yetiniyor?

Bir Terapistle Konuşmak Yerine Dijital Bir Sohbet mi?

Bir yazılı mesajla başlayan o masum sohbet, fark etmeden mini bir terapi seansına dönüşebiliyor. “Son zamanlarda moralim çok bozuk” diyorsunuz, dijital asistanınız sizi dikkatle dinliyor, birkaç nefes egzersizi öneriyor ve sonra bombayı patlatıyor: “Ailenizle aranıza mesafe koymalısınız.” Bu cümle bir terapistten haftalar, hatta aylar sonra duyulacak bir öneri olabilirken, yapay zeka bunu üç dakikada söylüyor. Sebebi basit: Cevap üretmeye programlı ve sizi tatmin edecek yanıtları hızlıca sunmak zorunda.

Üstelik her şey ücretsiz. Danışmak, anlatmak, dinlenmek, yönlendirilmek... Tüm bu sürecin maliyeti yok. Ve bu, özellikle terapinin erişilmesi zor olduğu bir dönemde, oldukça çekici bir seçenek gibi duruyor. Peki bu hız ve kolaylık, gerçekten sağlıklı mı?

Sizi Anlıyor Gibi Davranan Bir Sistemle Konuşmak Ne Kadar Sağlıklı Olabilir?

Buradaki temel sorun şu. Yapay zeka sizi duygusal olarak anlayamıyor. Ne yaşadığınızı bilmiyor, ne hissettiğinizi gerçekten hissetmiyor. Ama daha önce yazılmış milyonlarca cümleden “doğru” gibi görünenleri seçip size sunabiliyor. Bu da bir illüzyon yaratıyor. Anlaşıldığınızı hissediyorsunuz ama aslında sadece veri işleniyor. Size özgü ihtiyaçlarınızı fark etmiyor. Sadece yaygın önerilerde bulunuyor ve sizi hızla bir yöne itiyor. Gerçek bir danışman ise sorular sorar, sizi düşündürür, yargılamaz ama kolay da kolayca “haklısın” demez. Bu fark, uzun vadede çok kritik olabilir.

Yapay Zeka Hızlı, Hazır ve Bedava Ama Bazen Fazla Direkt

Birçok kişi, dijital terapistinin “onlardan daha iyi anlayan kimse olmadığını” söylüyor. Çünkü dijital asistan her zaman ulaşılabilir, nazik, sabırlı ve tutarlı. Ama aynı zamanda fazla hızlı. Sizi dinliyor gibi görünüyor ama aynı zamanda duygusal yükünüzü birkaç cümleyle çözmeye çalışıyor. Travmalar? Aile içi sınırlar? Derin ilişkisel problemler? Bunları dakikalar içinde çözmeye kalkmak, iyi hissettirse de sürdürülebilir değil.

Yapay zekanın önerileri çoğu zaman çok genel. Ve bu genel öneriler, bireysel hikayeleri göz ardı edebiliyor. Birine iyi gelen bir yönlendirme, başkasında ciddi duygusal dalgalanmalara yol açabilir. Üstelik bu tarz platformlarda sizi dengeleyebilecek, “Dur, bunu biraz daha düşünelim” diyecek bir mekanizma yok. Hatta birçoğu için gerçekten faydalı olabilir. Ama unutulmaması gereken şey karşınızda bir insan olmadığı. Ne sizin mimiklerinizi okuyor, ne ses tonunuzdan ne kadar kötü hissettiğinizi anlayabiliyor. Sadece yazdığınız kelimelere karşılık veriyor. Üstelik bu cevaplar da büyük veri havuzlarından toplanmış örneklerin kombinasyonu. Yani duygularınızı “anlamıyor”, sadece cevaplıyor.

Ve evet, ekonomik kriz, terapiye erişim sıkıntısı, zamansızlık gibi faktörler düşünüldüğünde bu seçenek birçok kişi için cazip olabilir. Ama yapay zeka, kendi iç dünyanızı keşfetmek için çıktığınız bir yolculukta sadece geçici bir durak olabilir. Gerçek dönüşüm için hala insan teması gerekiyor.

Bu yüzden dijital sohbetleri “tek terapi kaynağınız” olarak değil, belki zor zamanlarda bir “ilk yardım çantası” gibi düşünmek daha sağlıklı olur. Asıl iyileşme ise, hala insandan insana kurulmuş gerçek bağlarda saklı.

yigitcangenc1
Yiğitcan Genç
Yazar
Yiğitcan Genç, dergicilik hayatına bone Magazine & Curated Magazine dergilerinde başladı. Bant Mag., Dadanizm, L'Officiel Hommes Türkiye, Based Istanbul ve GQ Türkiye gibi yayınlarda editörlük yaptı. Dijital dünyada güçlü editoryal içerikler yaratmanın önemine inanarak üretimine devam ediyor.
Devamını okumak için tıklayın
Haftalık