Cosmopolitan Türkiye Atina’da: CHANEL’in Yeni Şansı Eau Splendide ile Tanıştık

Cosmopolitan Türkiye olarak, markanın ikonik Chance serisinin yepyeni üyesi Chance Eau Splendide’in lansmanı için CHANEL’in davetlisi olarak Atina’daydık.
Üç gün boyunca parfümün sadece kokusunu değil, yarattığı duyguyu, bıraktığı hissi ve temsil ettiği kadın halini yaşadık. Four Seasons’ta “sunset chic” koduyla yenen akşam yemeğinden, sabah yapılan yaratıcı “manifestation” seansına ve Stavros Niarchos Foundation’daki ışıltılı kokteyle kadar her an, CHANEL’in şansa, zarafete ve kadına olan inancını yeniden yazdığı bir hikâyeydi.

Peki Chance Eau Splendide nasıl bir parfüm?
Frambuazla açılıyor—buzdolabından yeni çıkmış bir yaz meyvesi gibi, taze ve canlı. Ardından gelen gül sardunya, klasik gülün nostaljisini taşısa da, içindeki nane serinliğiyle tamamen bugüne ait. En altta ise beyaz misk ve sedirle, teninle bütünleşen ama asla sıradanlaşmayan bir iz bırakıyor. Ne cıvık, ne aşırı çiçeksi. Sade, zarif ve özgür.
CHANEL’in in-house burunlarından Olivier Polge’a göre Chance, bir zihinsel durum. Eau Splendide ise o zihnin en berrak, en dengeli, en parlayan hali. Sara Hussain’in yazdığı gibi: “Bu bir yeniden doğuş değil, bir yeniden ayarlama.” Kendi içinde daha hafif, daha emin, daha kadın.

Ve evet, bu parfüm yazla dans ediyor. Sıcakta canlanıyor, ciltte ışıldıyor ve sensiz bir odaya bile bir parça senin ruhunu bırakıyor.
Chance Eau Splendide, şansını kendi yaratan kadınlar için. Ve belki de şimdi, o kadınlardan biri olmanın tam zamanı.