Denedim: Bir Cosmo Abonemizle JLO Konserine Gittim!

“Bir abonemizi seçelim ve onu JLO konserine götürelim!” Ofiste bu cümle ilk kurulduğunda, çok heyecanlandık. Cümlede müthiş bir Cosmo çılgınlığı vardı. Ama çılgınca geldiği kadar olasıydı da. Çünkü Cosmo’da hayallerin deadline’ı olmaz, sadece planı olur. Biz de planladık ve biletlerimizi ayarladık.
Cosmopolitan Türkiye abonelerimize özel, minik ama kalpten bir çekiliş yaptık. Şanslı isim belirlendiğinde heyecan bizde de zirvedeydi. Ekibimizden Cem, Hayriye ile ilk teması kurduğunda telefonda kısa bir sessizlik olmuş. Klasik tepkilerden biri “Bu bir şaka mı?” Ama hayır, şaka değildi. Hayriye ile konser günü alanda buluşup tanıştığımda ise heyecanını bana şöyle anlattı:
“Çalışıyordum… Telefonum çaldı. JLO konseri kazanmış olabileceğim en uzak ihtimaldi. Açıkçası, bu tarz şeylerde pek şanslı sayılmam; hatta başvurduğumu bile unutmuştum. O yüzden ilk anda dolandırıcı sandım. Ama sonra… inandım. Ve hayatımda unutamayacağım bir gecenin içine düştüm.”
Hayriye ile sahneye en yakın yerdeydik. Ama hissettiklerimiz daha da yakın, daha da derindi. Her şarkıda içimizde bastırılmış bir duygu açığa çıktı, her hareketiyle sanki bizimle konuştu JLo. Birbirimizin ellerini tutarak zıpladık, göz göze gelip gülümsedik. Kız kardeşlik böyle bir şeydi işte: aynı şarkıya aynı anda bağırmak, aynı anda ağlamak, aynı anda güçlenmek.
O gece sahnede ter döken bir kadın vardı. Yıllardır erkek egemen bir endüstride dimdik duran, yaşına, bedenine, aşk hayatına dair milyonlarca yorumla yargılanmış ama hiçbir zaman geri adım atmamış bir kadın. Kendisi olmakta ısrarcı, cesur, yaratıcı… JLo, sahnede sadece şarkı söylemiyordu; bizlere “İstediğin gibi görün, istediğin gibi yaşa, istediğin gibi dans et” diye ilham veriyordu. Biz de aynen öyle yaptık.
Bu harika deneyimi bir Cosmo abonemizle paylaşmak ise benim için tarifsizdi. Hayriye ile aynı heyecana ortak olmak, o anları birlikte yaşamak, Cosmo kızlarının birbirini nerede bulduğunun çok net bir örneğiydi.
Gece sonunda eve dönüp pijamalarımı giydim, dişlerimi fırçaladım, klasik son rutin: maillerimi kontrol etmek… Ve o an ekranda beliren bir satır gülümsetti beni. Hayriye, o geceyle ilgili hislerini bizimle paylaşmıştı. İşte o e-posta:
“Cosmo’ya ne kadar teşekkür etsem az... Çok sevdiğim bir yerden, çok sevdiğim queen’i izlemek rüyadan farksızdı. Kalabalığın enerjisi, herkesin aynı anda aynı şeye inandığını hissetmek tarifsizdi.
JLo’nun sahnedeki ışığı, şovları, seyirciyle kurduğu o özel bağ…. Büyülenmemek imkânsızdı. Ve bu büyünün bir parçası olmamı sağlayan siz oldunuz.
Betül’le birlikte olmaksa bu deneyimi daha da özel kıldı, her şeyin bu kadar içten ve özenle planlanmış olması… Gerçekten unutulmazdı.
Çok teşekkür ederim. Bu geceyi hayatım boyunca saklayacağım.”
Ve o gece…
JLo sahnedeydi ama biz de oradaydık. Hep birlikte. Bu konser, Cosmo kızlarının hayal kurarken nasıl güçlendiğinin, birbirine nasıl tutunduğunun, sahnede nasıl parladığının kanıtıydı. Çünkü Cosmo kızları; sadece sahnede değil, hayatın her alanında kendi ışığını yakar ve etrafını aydınlatır.
Öptüm 💋