Poliamori: Aşkın Çoğul Hali
Herkesin bir şekilde düşündüğü o soru: "Ya başkasını da severse?" Tek eşliler "Dünyayı başına yıkarım" diyebilir. Çok aşklılar ise kalplere sınır çizmemeyi seçiyor. Sevgileri paylaşıldıkça azalmıyor, çoğalıyor!
Hey Tanrım
Bana üç tane
Üç de yetmez beş tane
Beş de yetmez yedi tane
Ver, ver, ver, ver
Ver Allah'ım ver!
Bu şarkıya eşlik ederken “İptal iptal iptal” diyen var mı? Çok kişi tarafından sevilmekten şikayet eden pek görmedim. Ama seveni aynı anda bir başkasını daha seviyorsa “Ya ben, ya o!” diye rest çeken çok gördüm.
Tek eşlilik norm olmasaydı nasıl olurdu? Bahar dizisinde Evren, Bahar, Timur, Rengin hep birlikte sevgi ve barış içinde yaşasaydı... Çocuklarına hep birlikte baksalardı... “Aşk bir kişiyle yaşanır” diyorsanız bir de poliamoristlerin yaşamına bakalım!
Çok Aşklılık Evlilik Kadar Uzun
Poliamori sözcüğü, Yunanca poly (çok) ve Latince amor (aşk) kelimelerinden oluşuyor. Karşılıklı rıza dahilinde aynı anda birden fazla kişiyle aşk yaşamak anlamına geliyor. Yani gizli saklı aşklar değil! Tüm partnerlerin haberdar olduğu ve gönülden desteklediği aşklar! Amerikan Nüfus Sayım Bürosuna göre evlilikler ortalama 8 yıl sürüyor. Martha Kauppi’nin araştırmasına göre çok aşklı birincil ilişkiler de ortalama 8 yıl sürüyor. 55 yıl süren bile var! Uzun süreli bağlılık kurma konusunda tek eşliler ve çok aşklılar arasında bir fark görünmüyor. Birden fazla aşka açıklar diye maymun iştahlı sanmayın. Aşık olmadıkları sürece tek partnerle devam eden, hatta yalnız kalmayı tercih edenler oluyor.
Poliamori mi Tolyamory mi?
Partneri şart koştuğu için tek eşliliğe katlananları düşünün. Sevdiği insanla birlikte olabilmek için çok aşklılığa da göz yumanlar olabiliyor. Fakat gönülsüzce yaşanana Poliamori değil Tolyamory deniyor. Çok aşklılığı sırf partneri için kabul edenler yüzde 4 civarında.
Tolyamory: Eğer istemediğiniz halde sırf partneriniz istiyor diye çok aşklılığı tolere ediyorsanız Tolyamory yaşıyorsunuz demektir.
Poliamori: Eğer aynı anda birden fazla kişiyle aşk yaşamaya dair hem sizin hem de tüm partnerlerinizin tam bilgisi ve gönülden rızası varsa Poliamori dünyasına hoş geldiniz!
Aldatılma: Eğer partnerinizin diğer ilişkilerine dair bilginiz ve onayınız yoksa aldatılıyorsunuz demektir.
Kadın Eli Değmiş İlişki Hareketi
Poliamori kelimesini Morning Glory Zell-Ravenheart adlı bir kadın türetti. Poliamorinin ilk kutsal kitabı “Etik Sürtük”, Dossie Easton ve Janet Hardy adlı iki kadın tarafından yazıldı. “Polysecure”da psikoterapist Jessica Fern, bağlanma kuramını çoklu güvenli bağlanma üzerinden yeniden yorumladı. Diğer kitap, eğitim ve içerik üreticiliğinde de kadınlar çoğunlukta. Yani poliamori hareketi, kadınlar tarafından yazıldı ve kadınlar öncülüğünde ilerliyor!
Çocuğu Büyütmek İçin Gereken Köy
Poliamori deyince aklınıza daha fazla seks geldiyse size küçük bir sürpriz: Çok aşklılar arasında ana motivasyonu “daha fazla seks” olanların oranı yüzde 1 bile değil! Üstelik hiç seks yapmadan çoklu aşk yaşayanlar da var. Ve hayır, tüm partnerlerin birbiriyle sevgili olması gerekmiyor. Arkadaş olmaları bile şart değil. “Bir çocuğu büyütmek için bir köy gerekir” sözünün hakkını vererek hep birlikte çocuk bakanlar da var, solo takılanlar da. İlişkilerini normlara sıkıştırmak yerine ekip ruhuyla şekillendiriyorlar. “Bunca ilişkiyi nasıl yürütüyorlar? Biz arkadaşlarımızla bile buluşamıyoruz” diyorsanız çözüm: Ortak Google Takvim!
Poli Sözlük
Polycule: Sevgililer ve metamour’ların oluşturduğu ilişki ağı. En az üç kişiden oluşuyor, azami kişi limiti yok! Feeld gibi tanışma uygulamalarında polikülünüzde kimlerin olduğunu profilinizde gösterebiliyorsunuz. Böylece adaylar sizi sağa kaydırmadan önce hayatınızdaki insanlardan haberdar oluyor.
Poliküller, sayısız çeşitte olabiliyor. Bir polikül örneği:
Metamour: Sevgilinizin sizinle ortak olmayan sevgilisi. Mesela Doruk, Ali’nin metamour’u. Yakın akrabalar gibi!
Telemour: Metamour’unuzun sizinle ortak olmayan sevgilisi. Mesela Can, Berna’nın telemour’u. Uzak akrabalar gibi!
Kitchen Table Polyamory: Bu poliamori türünde Metamour’lar mutfak masasında muhabbetin dibine vuracak kadar samimi. Kanka gibi!
Garden Party Polyamory: Metamour’lar Kitchen Table Polyamory’deki kadar yakın değil. Fakat doğum günü gibi özel günlerde ve etkinliklerde bir araya gelebilecek kadar ilişkili.
Paralel Poliamori: Metamour’lar birbirlerinin varlığını biliyor ve destekliyor ancak doğrudan ilişki kurmuyor.
Anchor Partners: Yaşamınızda köklü ve sabit olan partnerler.
Comet Partner: Arada bir yaşamınıza giren partnerler. Uzun aralıklarla görüşseniz de ilişkiniz kaldığı yerden devam ediyor. Mesela Doruk, Aysu’nun comet partneri.
Compersion: Partnerinizin başkasıyla mutlu olduğunu gördüğünüzde mutlu olma hissi, yani kıskançlığın tam tersi!
Solo-Poly: Bağımsızlığını önceleyen poli kişi. Aynı evde yaşamayı ya da birincil partner olmayı istemeyebilir. Mesela Arda ve Zeynep solo-poly.
Nesting Partner: Birlikte yaşadığınız partner. Ancak bu illa birincil partner olduğu anlamına gelmiyor. Mesela Aysu ve Can birlikte yaşıyor fakat Aysu’nun birincil partneri Leyla.
Polysaturated: Artık yeni partner için vakti veya mecali kalmayan poli kişi. Partner kapasitesi dolmuş!
Hiyerarşik Poliamori: Partnerlerin önem sırasına göre birincil partner, ikincil partner olarak tanımlandığı poliamori türü. Bazıları için ikincil partner olmak daha çekici olabiliyor; sorumluluk hafif, ilişki keyifli!
Eşitlikçi Poliamori: “Hangi partnerini daha çok seviyorsun?” diye sorulduğunda “Ayıramam, hepsi benim bebeklerim!” denen poliamori türü. Teoride eşitlikçi olan bazı ilişkilerde pratikte hiyerarşi hissedilebiliyor. Çare açık iletişim!
Gerçek Hikayeler
“Sevgi bölündükçe azalmıyor, çoğalıyor”- Derya, 40
Poliamori ile birlikte yaşadığım ilk sevgilimleyken tanıştım. O ilişkinin ikinci senesinde başka birisine vuruldum. Uzun süre bununla ilgili suçluluk duydum. “Gül gibi sevgilim var, birbirimize çok aşığız. Her konuda çok iyi anlaşıyoruz. Ben daha ne istiyorum? Derdim ne?” diye düşündüm. Sonra bu insanla konuşmaya başladık. Bana ‘Etik Sürtük’ kitabını önerdi. Aldım, okudum. Katılmadığım bazı yerleri vardı ama
“Vay canına! Sadece ben değilmişim” dedim. Sorunun bende değil, bu düzende olduğunu fark ederek bir aydınlanma yaşadım. “Poliamori bana uygun bir model” demedim. Olduğum şeye bir isim koyabildim. O dönemki sevgilime çok aşklı yaşamayı istediğimi söylediğimde denemeyi kabul etti. Sonra ona uygun olmadığına karar verdi ve dostane bir ayrılık yaşadık. Şu anda iki sevgilim var. İlkiyle dokuz senedir beraberiz. Diğer sevgilimle üç senedir beraberiz. Metamour’larımızla tanışmayı seviyoruz. Karşılıklı tatlı hisler ve destek olma halindeyiz.
Çok aşklılığın en sevdiğim yanı; kimi, nasıl ve ne kadar seveceğimiz konusunda kalbe sınır çizmemesi. Tabii ki bu, halihazırda hayatımdaki insanlara saygı ve onları gözetme çerçevesinde oluyor. Sevgi bölündükçe azalmıyor, çoğalıyor bence. Tekrar tek eşli olmayı asla düşünmüyorum. İnsanı kısıtlayan ve kıtlaştıran bir şey bence tek eşlilik. Kendimin de sevdiğim insanların da duygularına ve arzularına ket vurmak bana uygun gelmiyor. Çok aşklı ilişkiler deneyimleyerek zenginleştiğimizi ve daha güzel insanlara dönüştüğümüzü düşünüyorum.
“Birbirimizin partnerlerini biliyor ve destekliyoruz”- Melis,36
Üniversitedeyken çok aşklılıktan haberim yoktu. İlk ilişkim tek eşliydi. Tek eşli diye üzerimde tahakküm kurmayı kendine hak görmesinden çok rahatsız oluyordum. Bana aşık olduğunu söylüyordu ama bence bana değil bana sahip olmaya aşıktı. Üçüncü senede ayrıldım. Sonraki partnerime açık ilişki istediğimi söylesem de kabul etmedi. Onun hatırı için tekrar tek eşlilik denedim ama bir sene tahammül edebildim. Tek eşliliğin kontrol arzusundan doğan agresyonun bana uygun olmadığına emin oldum. Bir süre yalnız kalmayı tercih ettim. Sonra nihayet istediğim gibi bir açık ilişkiye başlayabildim. On bir senedir beraberiz ve yaşadığım huzuru anlatamam! Beş senelik bir sevgilim daha var. Bir de comet partnerim var. Birbirimizin partnerlerini biliyor ve destekliyoruz.
Metamour’larımızla tanışma ihtiyacı duymadık. Paralel poliamoriden çok memnunuz. Diğer ilişkilerimizle ilgili birbirimize danışıp fikir aldığımız oluyor. Keşke tek eşli masallar yerine ‘Polysecure’ ve ‘Cinselliğin Şafağı’ gibi kitaplarla büyüseydik! Dünya çok daha barışçıl bir yer olurdu!